Deprem korkusu ve psikolojisi çok yönlü değerlendirilmesi gereken sorunlardan biridir. Depremden bizzat etkilenmiş, bu nedenle derin korku ve üzüntü yaşayanların ruh sağlığı, mutlaka bu süreçte dikkate alınmaktadır. Kişilerin yaşadıkları son duruma uygun yaklaşımlar adına, psikolojik destek şarttır. Depreme birebir maruz kalanlar için bu korku ve üzüntü, travma yaratabilmektedir. Bununla birlikte deprem maruz kalmasa da bunun üzüntüsünü yaşayanlarda da ikincil travma oluşturma etkisine sahiptir.

Deprem sonrası pek çok insanda; şaşkınlık, öfke, şok, çaresizlik, güç kaybetme, ölüm korkusu gibi sorunlar oluşabilmektedir. Kişi birebir olarak depreme maruz kalmasa da haberlerden, sosyal medyadan sürekli veri akışına maruz kaldığından dolayı, ikincil travma etkileriyle hayatına devam etmeye çalışabilmektedir. Depreme maruz kalmamış olanlar; kendilerine, ailelerine, sevdiklerine zarar gelecek korkusuyla, günlük hayatlarını sekteye uğratabilmektedir. Depremin kendisinden değil de potansiyel sonuçlarından, yıkıcı etkilerinden korkanlar, devamlı olarak zihinlerinde felaket senaryoları üretebilmektedir.

Depremin Psikolojik Etkileri

Depremin psikolojik etkileri, dolaylı veya direkt olarak depreme maruz kalmaya bağlı değişkenlik göstermektedir. Bazı insanlar bu durumun etkilerini uzun yıllar yaşayabilir bazılarıysa daha kısa sürede normal hayata dönüş yapabilir. Deprem sonrası genel olarak 1 ay civarında depremin yarattığı psikolojik etkileri yaşamak doğal görülse de 1 aydan daha uzun süren etkiler, travmatik olarak değerlendirilebilmektedir.

Deprem sonrasında elbette derin üzüntü ve kaygı gibi durumlar, akut stres tepkileri olarak görülmektedir. Bunlarla mücadele etmek hayatın belli bir döneminde normal kabul edilmektedir. 1 aylık süre zarfından sonra bu etkilerin hala azalmadan devam ediyor olması, izmir psikolog psikolojik destek almayı gerektirebilmektedir.

Tüm korkular nasıl ki insani ve olağansa, deprem korkusu da özellikle bizim gibi deprem ülkesinde yaşayanlar için doğal bir fobi türü olarak görülmektedir. Bununla birlikte kişilerin günlük hayatları normal sınırların dışında olabilecek şekilde etkileniyorsa, burada normal bir süreçten bahsedebilmek söz konusu olamaz diyebiliriz.

Gündelik hayatı idame ettiremeyecek boyutta sıkıntı yaşanıyor ve günlük aktiviteler yerine getirilirken ciddi oranda zorlanılıyorsa, bu konuda daha fazla vakit kaybetmeden psikolojik yardım alınmalıdır. Önüne geçilemeyen ve baş edilemeyen duyguların bir ön önce açığa çıkarılıp, bu noktada nasıl müdahale edilmesi gerektiğine dair uzman tavsiyeleri verilmektedir. Bu şekilde travma sonrası stres bozukluğu en az düzeye indirilmektedir.

Deprem Korkusunun Belirtileri

Deprem korkusunun belirtileri, herkes için farklı olabilmektedir. Genel olarak değerlendirildiğinde deprem korkusunun belirtileri şu şekilde olabilmektedir;

  • Devamlı bir endişe ve korku hali
  • Uyku, odaklanma ve beslenme problemleri
  • Korku hissi yaşandığında bunu kontrol altında tutmak fakat yeterli psikolojik rahatlamayı sağlayamamak
  • Sürekli sallanma hissi
  • Baş dönmesi
  • Kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınma
  • Devamlı bir huzursuzluk hissi
  • Boğulma ve nefes darlığı şeklindeki panik atak belirtileri
  • Aniden gelen ağlama hissi

Depremi birebir yaşamış insanlar özellikle deprem anından ve yaşadıklarından bahsetmek istemeyebilir. Bunun tam tersi olarak da bazı insanlar devamlı olarak depremi ve deprem anında yaşadıklarını anlatmak isteyebilirler. Medyanın etkileriyle de geçmişte yaşanan depremlerin travmaları da tetiklenebilmektedir.

İzmir Deprem Fobisinin Tedavi Süreci

Tedavi Edilmeyen deprem korkusu, kişinin zamanla hayat kalitesini düşürmeye devam etmektedir. Depremden birebir etkilenmiş olanlar hayattan zevk alamaz ve bu da kişileri depresyona itmektedir. Bunun yanında kaygı bozukluğu, panik atak, cinsel hayat ve uykuyla ilgili sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Deprem mağdurları dikkatlerini toplayamama ve sürdürememeyle baş etmek zorunda kalabilmektedir. Hafıza sorunları kişinin gündelik hayatını olumsuz etkilemekte ve bu durum iş hayatında aktif olamamaya kadar gidebilmektedir.

Kişi birebir depremin etkilerine maruz kalmamış olsa dahi unutmak için çaba gösterdikçe en ufak bir uyarıcıyla yeniden tetiklenebilmektedir. Depremi yaşamış olanlar için de unutulmaya çalışılan deprem anıları, kısır bir döngüyle birlikte kişinin hayatını uzun zaman etkilemeye devam etmektedir.

İzmir deprem fobisi tedavisi sürecinde profesyonel destek verilmesinin amacı, bu fobiyle baş edilebilecek yöntemleri öğretmektir. Bu beceriyi kazandırmak, pek çok insanın hayatlarını daha kolay hale getirmektedir. Deprem elbette pek çok insanda kaygı ve korkuya sebep olsa da yoğun kaygı ve korku anlarında günlük yaşama daha kolay dönebilme noktasında ciddi bilgilendirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında toplumsal destek çok önemlidir. Sosyal bağların güçlü olması, bu süreçte iyileştirici rol oynamaktadır.

Tavsiye Edilen Yazılar

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir