Sağlam bir psikolojiye sahip olmak, kişilerin kaliteli bir yaşam sürmesi için oldukça gerekli bir durumdur. Fakat kişilerin gerek gündelik yaşamlarında gerekse özel hayatlarında yaşadıkları pek çok problem onları daha stresli ve kaygılı bir hale getirmektedir. Özellikle de gençler arasında stres ve kaygı oldukça yaygın bir psikolojik durumdur.

Gelecek kaygısı, sınav kaygısı, ailevi problemler ya da sosyal ilişkilerinde deneyimledikleri kaygılar hayatlarını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Zihinsel olarak sürekli etki altında bıraka kaygı, fiziksel olarak da etki gösterebilmektedir. Buna bağlı olarak kişilerin sürekli olarak stres ve kaygı hali içinde olmalarına kaygı bozukluğu denilmektedir. Diğer bir deyişle, bu durum anksiyete olarak adlandırılmaktadır.

Kaygı Bozukluğu Nedir?

Kaygılanmak, insanın en doğal duygu durumlarından birisidir. Herhangi bir olay ya da durum karşısında kaygılanmak oldukça normal bir durumdur. Fakat her an korku içinde olmak ve yoğun bir şekilde endişe halinde olmak psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum kişinin günlük hayatında olumsuz bir şekilde etki etmektedir. Kontrol edilebilir bir durum olmadığı için zamanı da belli olmamaktadır.

Kaygı bozukluğu, ilk olarak çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Fakat genel olarak yetişkinlik döneminde sonra azalarak tamamen bitmektedir. Kişilerin hayat kalitesini büyük oranda olumsuz etkileyen anksiyete bozukluğu kendi içinde sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler ve genelleştirilmiş anksiyete olarak ayrılabilir. Bazı kişilerde tek bir anksiyete türü gözükürken bazılarında hepsi gözükebilir. Fakat genel olarak kaygı bozukluğu terapi ile üstesinden gelinebilir bir psikolojik durumdur.

Kaygı Bozukluğu Terapisi

Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin uzman bir psikologdan terapi alması gerekmektedir. İzmir’de hizmet veren psikolog Doğan Tura da pek çok farklı psikolojik durumun yanı sıra kaygı bozukluğu için de terapiler vermektedir. Kaygı bozukluğu terapisi kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir.

Kaygı bozukluğu herkeste farklı bir şekilde ortaya çıktığından dolayı terapide de farklı yöntemlerin kullanılması tedavi sürecinin hızlı ve olumlu bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli olmaktadır. Kaygı bozukluğu terapisine başlamadan önce ilk olarak kaygının nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Duruma göre kişiyi bu nedenden uzaklaştırmak ya da nedeni kabullendirmek gerekmektedir. Seanslar ile ilerleyen bu tedavi süreci de yine kişinin durumuna bağlı olarak uzamakta ya da daha hızlı bir şekilde bitmektedir. İzmir kaygı bozukluğu tedavi ücretleri de bu duruma bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Kaygı bozukluğunun kesinleşmiş nedenleri yoktur. Fakat genel olarak olumsuz deneyimler, travmatik olaylar, kalıtsal faktörler, sağlık sorunları ve akla gelebilecek pek çok farklı neden olabilmektedir.

Özellikle de çocukken meydana gelen olaylar oldukça etkili olmaktadır. Örneğin çok sevilen birinin ölümü, fiziksel ya da psikolojik şiddet, istismar edilme ya da daha önce atlatılmış ağır bir hastalık kaygı bozukluğunun en önemli nedenleri olmaktadır. Fakat genel olarak bu nedenler herkeste aynı etkide ortaya çıkmamaktadır. Bazı kişiler daha ağır yaşarken bazıları ise daha hafif bir şekilde yaşamaktadır.

Kaygı Bozukluğu Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Kaygı bozukluğu, herkeste farklı bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle çocuklar ve ergenlerde sıklıkla karşılaşılan bu durumun ana nedeni özgüvensizliktir. Buna bağlı olarak da aile en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Özgüvenin artmasıyla kaygı bozukluğu daha kolay bir şekilde atlatılabilmektedir. Fakat özgüvenin sonradan kazanılması oldukça uzun bir süreç olabilmektedir. Kişiler arasında oldukça yaygın olan kaygı bozukluğu türleri şu şekilde belirtilmiştir;

  • Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu
  • Panik atak
  • Sosyal anksiyete bozukluğu
  • Belirli fobiler
  • Agorafobi
  • Ayrılık kaygısı
  • Seçici dilsizlik

Tavsiye Edilen Yazılar

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir