Narsistik Kişilik Bozukluğu

Bu adını Yunan bir kişiden alan narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendine olan yüksek özgüveni ve hayranının psikolojik rahatsızlık boyutuna ulaşmış olmasıdır. Bu kişiler kendilerine yoğun bir hayranlık duyarlar ve kendilerinin diğer insanlardan daha üstün olduklarına inanırlar. Kendilerine olan bu hayranlık duygusunun çevrelerindeki kişiler tarafından da kendilerine sağlanmasını isterler. Bu kişiler empati yapma özelliklerinden yoksun, oldukça bencil kişilerdir. Başarı ve güce bağımlıdırlar.

Özgüveni narsistlik ile karıştırmamak gerekir. Yeterli dozda olan özgüven kişiye fayda sağlamakla birlikte aşırı özgüven ve kendini diğerlerinden üstün görme kişiye zarar verir. Bu durumda olan bireylerin bir uzmandan destek almaları ve kısa sürede tedaviye başlamaları oldukça önemlidir.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Belirtileri

Narsistik kişilik bozukluğu belirtileri, kişiden kişiye değişse de genel hatlarıyla bu kişiler benmerkezci ve bencil oluşları ile bilinir. Diğer belirtiler ise şu şekildedir:

  • Kişileri kendi çıkarları için kullanırlar.
  • Kendilerini eleştirenlerin eleştirilerini dikkate almazlar, kendilerini bu kişilerden üstün görürler.
  • Aşırı manipülatif davranışlar sergilerler.
  • Bulundukları ortamda sürekli davranışlarının ve kendilerinin övülmesini isterler, bunun için gerekli olan ortamı yaratarak çevrelerinden övgü beklerler.
  • İnsanların onlara hizmet etmeleri gerektiğini düşünürler ve sürekli bu şekilde hareket ederler.
  • Kendilerini toplumun bir parçası olarak görseler de diğer bireylerden ayrılan yönlerinin olduğunu düşünürler, bu nedenle toplum içinde özel bir muamele görmeleri gerektiğine inanarak kendilerini diğer bireylerden ayırırlar.
  • Dışarıya oldukça özgüvenli görünseler de bu kişiler özlerinde özgüvenden yoksun bireylerdir ve oldukça kırılgandırlar. Dışarıya bu özelliklerini yansıtmamak için büyük çaba sarf ederler ve insanların bunu anlaması en büyük korkularındandır.
  • Sürekli olarak övülme ihtiyacı duyarlar ve bunun gerçekleşmesi için çevrelerine baskı kurarlar.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedenleri

Narsistik kişilik bozukluğu nedenleri kesin olarak bilinmemekle birlikte pek çok faktörün bir arada görülmesinin bu rahatsızlığa neden olduğu düşünülmektedir. Pek çok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi burada da genetik faktörler oldukça önemlidir. Ailesinde bu öykü bulunan ya da hamilelik sürecinde annenin alkol alması, zararlı kimyasallara maruz kalması gibi etkenler bu kişilik bozukluğuna zemin hazırlamaktadır.

Çocukluk döneminde yaşanan travmatik olaylar, kişinin ilerde narsistik bir kişiliğe bürünmesine neden olabilmektedir. Özellikle çocukluk döneminde ilgisiz ve sevgisiz kalmış kişilerde, anne babası ayrılmış kişilerde, tecavüze uğramış kişilerde narsistik kişilik bozukluğu gelişebilmektedir. Bunun tam tersi şekilde anne babası tarafından çocukluk döneminde el üstünde tutulan kişilerde bu alışkanlığın vermiş olduğu zarardan dolayı da bu rahatsızlık gelişebilmektedir. Stresi yönetememe, kendini değerli görmeme, kişilik ve mizaç gibi faktörler de bu rahatsızlık için etken sayılabilmektedir.

Narsistik Kişilik Bozukluğu Tedavisi

Narsistik kişilik bozukluğu tedavisi için en önemli aşamalardan biri kişinin bu problemi kabullenebilmesidir. Rahatsızlığın kişi tarafından fark edilmesi oldukça zor olduğu için bu kişilerin çevresinin durumun farkına varıp kişiyle konuşması ve tedaviye ikna etmesi oldukça önemlidir.

Tedavide genellikle terapi verilir. Terapi seanslarında kişi ile konuşularak önce durumun farkına varması sağlanır, daha sonra altta yatan sebepler de saptanarak buna göre bir terapi şeması çizilir. Kişide kaygı durumu ya da depresyon varsa tedavi antidepresanlar ile desteklenebilir.

İzmir ilinde hizmet veren Psikolog Doğan Tura, narsistik kişilik bozukluğu da dahil olmak üzere pek çok psikolojik sorun için danışanlarına destek olmakta, gerekli olan her türlü tedavi yöntemini büyük bir sabırla uygulamaktadır. Bu tedavilerden büyük bir başarı oranı sağlayan Tura’dan destek almak için randevu alarak kliniği ziyaret edebilir ve psikolog ile görüşerek tedaviye başlayabilirsiniz.

Almanya’daki Türk Psikologlar

Almanya’da yaşayan kişiler psikolojik sorun yaşadıklarında bunlara çözümü Türk psikologlar ile görüşerek çözmek isterler. Almanya’daki Türk psikologlar danışanları ile Türkçe konuşmakta ve onların sorunlarını aynı kültürden olmaları ile daha iyi anlamaktadırlar. Daha iyi anlıyor olmaları ile çözümü için en doğru terapi yöntemlerini uygularlar. Yurt dışında yaşamak başlı başına bir zorluk oluşturur. Yabancı bir ülkeye giden kişiler oraya uyum sağlarken karşılaştıkları sorunların çözümünü uzman psikolog ile bulurlar. 

Gurbetçi olarak kabul edilen bu kişiler arasında bulunuyor zihinsel ve ruhsal sorunlarınıza çözüm bulmak için Türk psikolog arayan kişilere Psikolog Doğan Tura profesyonel destek veriyor. Psikolojik sorunların tedavisinde etkili olan modern terapi yöntemlerini kullanır. İnsan hayatının herhangi bir döneminde zihinsel ve ruhsal rahatsızlıklar yaşayabilir. Bu rahatsızlıkların yabancı bir ülkede olması halinde ise çözümü için insanlar kendi ülkelerinden olan psikologlar ile görüşürler. 

Almanya Psikolog

Almanya’da yaşarken sorunlar üst üste gelmeye başladığında bunlarla tek başına baş etmeye çalışmaya gerek bulunmuyor. Almanya psikolog tüm psikolojik sorunların çözüm bulmasını sağlar. Yurt dışında olmanın getirdiği yalnızlık hissinden ve yaşanan psikolojik sorunlardan Türk psikolog tarafından verilen profesyonel destek ile kurtulmak mümkün olur. İnsanlar dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın bazı zamanlarda psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Böyle durumlarda ise rahatsızlığın kendiliğinden geçmesini beklemek doğru değildir. Profesyonel desteğin en kısa zamanda alınması yaşanan rahatsızlığın büyümesinin ve derinleşmesinin önüne geçer. Yaşanabilecek sorunlar arasında ise şunlar yer alır.

• Yaşanan çevre ve yeni kültür ile uyum sorunları 

• Aile içi çatışmalar eşler arasında yaşanan uyumsuzluklar

• Kardeşlerin birbiri ile anlaşamaması

• Evlilik öncesi doğru karar alamama endişesi

• Cinsel istekte azlık ya da aşırı cinsel istekli olmak, cinsel işlev bozukluğu

• Depresyon

• Travma sonrası stres bozukluğu

• Boşanma, ayrılık, aileden bir üyenin kaybı sonrası yas süreci

• Bağımlılıklar 

• Yeme bozuklukları

• Kaybı bozuklukları

• Çocuklarda hiperaktivite

• Disleksi

Almanya En İyi Psikolog

Almanya’da yaşıyor olan kişilerde en iyi psikolog tarafından verilen kaliteli hizmetten yararlanabilirler. Uzman psikolog aldığı eğitim ile yetinmeyen kendini sürekli geliştiren, bilimsel yayınları takip eden bilim insanıdır. Teknolojinin getirdiği modern tedavi yöntemlerinden de yararlanır. Almanya en iyipsikolog hastaları ile empati kurar. Onları asla yargılamaz, anlamaya çalışır ve güven verir. Danışan ile yaptığı görüşmede rahatsızlığına dair belirtileri gözler, doğru soruları sorar, gerekli testleri yapar. Doğru tanıyı koymanın ardından da danışanın iyileşmesi için tedavi programını hazırlar. Modern terapi yöntemlerini bilir ve danışanın rahatsızlığının tedavisinde en fazla etkili olacak terapi yöntemini seçer. 

Uzman psikolog danışanlarının mahremiyetine önem verir. Onların bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşmaz. Danışanla yapılan bütün terapilerin maksimum verimli geçmesine dikkat eder. Yapılan terapilerin etkisini kontrol eder. Terapinin bitmesinden sonra da danışanın yanında olur. Ona destek vermeye devam eder. Yapılan terapilerden sonra bireyin artık özgüveni yükselir, yaşadığı sorunlar tamamen biter. İlerleyen yaşamında karşılaşacağı sorunlarla baş etmenin yollarını öğrenir. Geçmişte yaşadığı travmalardan tamamen kurtulur. 

Almanya Psikolog Hizmetleri

Almanya psikolog hizmetleri titiz şekilde danışanların esen, mutlu, başarılı bir hayatı olacak şekilde verir. Danışanın iş ve okul hayatına engel olmayacak bir tedavi programını hazırlar. Şeffaftır ve danışanı ile arasında güven oluşmasını sağlar. İnsan hayatının herhangi bir döneminde çeşitli zihinsel ve ruhsal sorunlar yaşayabilir. Bu sorunların tedavi edilmesi içinse geliştirilmiş terapi yöntemleri bulunur. Almanya psikolog ile iletişime geçildiğinde yaşanan sorunun türüne bağlı olarak uygun şu terapiler uygulanır.

• Bireysel terapi: Bu terapi yetişkinlere uygulanır. Yetişkin tek başına terapiye katılır ve travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, öfke kontrolü, fobiler, migren, fibromiyalji, yeme bozukluğu, kaygı bozukluğu, takıntı ve bağımlılıklar konularında tedavi olur.

• Çocuk ve ergen terapisi: Çocukların ve ergenlerin sosyal uyum sorunları, hiperaktivite, disleksi, öğrenme güçlüğü, depresyon sorunlarına çözüm getirilir.

• Aile terapisi: Aile içinde yaşanan iletişimsizlik, kardeşler arasında sorunlar, ebeveyn olma sorunları, aile üyelerinden birinin kaybı sonrası yas süreci konularında yaşanan sorunlar terapilerle tedavi olur.

• Cinsel terapi: Bu terapiye bireysel ya da gerektiğinde çift olarak katılım sağlanır. Aşırı cinsel istek, cinsel isteksizlik, vajinismus, disporani, erken boşalma, ereksiyon olamama sorunları terapi ile tedavi edilir.

• Evlilik ve çift terapisi: Eşler ya da çiftler arasında azalan bağlılık duygusu, şiddetli geçimsizlikler, boşanma, ayrılık, iletişim kopukluğu, uyum sorunları eşlerin ve çiftin birlikte katılacağı terapilerle tedavi edilir. 

Almanya Psikolog Uyguladığı Terapiler

Psikolojik hastalıkların pek çoğunun tedavisinde terapileretkili olur. Bunun yanında her hastalığın tedavisinde etkili olacak terapi türü farklıdır. Almanya psikolog modern psikolojide uygulanan tüm terapileri bilir. Bunlardan hastanın iyileşmesinde en etkili olanı seçer ve uygular. Deneyimli psikolog terapileri öncesinde danışan ile arasında güven duygusu oluşmasını sağlar. Böylece birey terapilere katılır. Bilinmesi gereken en önemli nokta psikolojik hastalıklarda bireyin iyileşmeyi istemesi gerektiğidir. Birey hasta olduğunu kabul etmediği takdirde yapılan terapilerden maksimum faydanın alınması mümkün olmaz. Bireyin yaşadığı sorunların farkına varması ve iyileşmeyi istemesi halinde tedavi süreci çok daha kısa sürede tamamlanır.

Almanya psikolog tarafından uygulanan terapiler arasında bilişsel terapi, bilişsel davranış terapisi, emdr terapisi, psikoterapi yöntemleri bulunur. Bu psikoterapi yöntemleri arasından seçimi psikolog hastanın rahatsızlığına bağlı olarak seçer. Hangi terapi yöntemini kullanacağını danışana belirtir ve onun da onayını alır. Aynı zamanda danışana gerekli durumlarda ödevler, egzersizler verir. Bunların kontrolünü sağlar. Danışanı gerektiğinde grup terapilerine, sanat terapilerine yönlendirir. Seanslar sırasında hastayı gözlemler ve onun gelişimlerini kaydeder. 

Almanya Psikolog Fiyatları

Psikolojik rahatsızlıkların yaşanması halinde doğru bir psikolog ile iletişime geçilerek tedavi olmak gerekir. Doğru psikolog seçildiğinde yaşanan sorunun sadece semptomlarıdeğil tamamen geçtiği görülür. Uzman psikolog Doğan Tura Almanya’da yaşayan kişilerin yaşadıkları zihinsel ve ruhsal sorunların tedavisini titiz şekilde yapar. Uyum sorunları ya da farklı psikolojik sorunlar yaşadığınızda bunlarla kendiniz baş etmeye çalışarak sorunların daha da derinleşmesine neden olmamalısınız. Aksine psikolojik bir sorun yaşadığınız fark ettiğiniz anda hemen iletişime geçerek randevu almalısınız. Böylece daha kısa sürede iyileşebilirsiniz.

Zihinsel ve ruhsal sorunlar bireyin kendisini olduğu gibi ailesini de sıkıntıya düşürür. Bireyin tedavi olması ile kendisinin olduğu gibi ailesinin de hayatı normale döner. Psikologlar sadece hastalıkların tedavisi için hizmet vermezler. Aynı zamanda psikolojik danışmanlık hizmetini de verirler. Önemli bir karar alma aşamasında olan ama doğru kararı vermekte güçlük duyan kişiler danışmanlık hizmeti alabilirler. Evlilik kararı gibi boşanma kararı alma aşamalarında Almanya psikolog tarafından verilen danışmanlık hizmetini alabilirsiniz. 

Almanya psikolog fiyatları kişinin yaşadığı sorunlardan kısa sürede kurtulmasını sağlamak amacıyla ekonomik olarak belirlenir. İnsanların yaşadıkları psikolojik sorunların farklı olmasından kaynaklı uygulanacak tedavi programı da farklı olur. Bundan dolayı psikolog ile görüşerek uygulanacak tedavi programını belirlemek fiyatın da net olarak ortaya çıkmasını sağlar. Danışmanlık hizmeti almak ya da baş edemediğinizi hissettiğiniz zihinsel ve ruhsal sorunlarınız için psikolog ile hemen iletişime geçerek randevu alabilirsiniz. Bu iyileşmek için atacağınız en büyük ve önemli adım olacaktır.

Psikolojik Sağlamlık Nedir?

Örseleyici ve zorlayıcı yaşam şartlarında baş edebilme yeteneği sayesinde güçlü durabilen bireyler psikolojik olarak sağlam ve dayanıklı olarak adlandırılmaktadır. Öngörülemez ve zor olaylar ile baş edebilme, olaylara karşı esneklik sağlayabilme kişinin psikolojik olarak gücünü ortaya koymaktadır. 

Bireyin psikolojik sağlamlığını ortaya çıkaran olaylar;

• Hastalıklar

• Yas

• Kayıplar

• Ayrılıklar

• Doğal afetler

• İlişki problemleri

• İş kaybı

• Psikolojik rahatsızlıklar olarak sayılmaktadır.

Bireyler yaşam boyu olumsuz durumlar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Kimi zaman engellenemez olarak karşılaşılan bu olaylar kişilerde farklı boyutlarda algılar oluşturabilmektedir. Olumsuz olaylar kimi bireyde kolay atlatılabilir izler bırakırken kimi birey karşılaştığı olumsuzluklar sonucu derin yaralar almaktadır. 

Zorlu yaşam getirileri karşısında esneklik gösterebilme özelliğine psikolojik sağlamlık denilmektedir. Duygusal dayanıklılık olarak da adlandırılan bu olgu, kişiden kişiye ve yaşanılan topluma göre değişkenlik göstermektedir. Pozitif psikolojinin çalışma alanlarından birisi olan psikolojik sağlamlık, zor durumlar karşısında bireyin hayatta kalma becerilerini ortaya koymaktadır. 

Psikolojik Sağlamlığa Sahip Kişiler

Travma sonrası büyüme olgusuna yakın olarak adlandırılan psikolojik sağlamlık travmalar sonrasında kişinin psikolojik ve fizyolojik olarak güçlenmesi ile yorumlanmaktadır. Zor olayla karşısında kişinin vakit kaybetmeden toparlanmasını sağlayan psikolojik sağlamlık kişinin travma sonrası haline ulaşmasında büyük önem taşımaktadır. 

Psikolojik sağlamlığa sahip kişiler kendi kaynaklarının farkındadırlar. Problem çözme yetenekleri diğer insanlara oranla daha yüksektir. Dikkatli kişilikleri ile farklılık gösterirler. Psikolojik sağlamlığa sahip kişilerin gerçekçi yaşam amaçları olduğu bilinmektedir. Bu kişiler iyimser kişilik yapısındadırlar. Başlarına gelmiş olan kötü durumlar karşısında değiştiremeyecekleri durumları diğer insanlara oranla daha kolay kabul ederler. 

Kim zaman olumsuz durumlar karşısında toparlanma süresi uzar ve birey bu toparlanma sürecinde psikolojik olarak zarar görebilir. Bu gibi durumlarda herhangi bir travma sonrası psikolojik açıdan kendini toparlayamayan kişilerin profesyonel yardım veren Psikolog Doğan Tura tarafından sunulan destek sayesinde kişinin psikolojik sağlamlığının arttırılması hedeflenmektedir. Özellikle travma sonrası destek alması gereken bireylerin kendi başlarına mevcut psikolojik durumlarını iyileştirememesi durumun gittikçe daha vahim hale gelmesini sağlayabilmektedir. Bu gibi durumlarda psikolojik destek alınması bireyin çok daha hızlı ve etkin bir biçimde eski psikolojik durumunu kazanmasını sağlamaktadır. 

Yüksek Potansiyelli Uyum Becerisi

Kişinin olaylar ve durumlar karşısında vermiş olduğu tepkiler değişkenlik gösterebilmektedir. Bunun bilimsel olarak açıklaması ise kişinin psikolojik sağlamlığı ile olan bağıdır. Sahip olunan psikolojik sağlamlık ne kadar güçlü ise kişi karşılaştığı zorlu ve olumsuz olayları o denli rahat atlatmaktadır. 

Trajedi, tehdit, travma ve stres gibi faktörler karşısında uyum gösterme becerisi ve süreci olarak adlandırılan bu olgu, üzerinde mental esneklik büyük rol oynamaktadır. Kişinin mental olarak sağlıklı olması ve olumsuz durumları kolaylıkla atlatabilmesi vücudun savunma mekanizmaları arasında yer almaktadır. 

Psikolojik sağlamlık kişinin sahip olduğu gen yapısı ve çevresel faktörler ile artış gösterebilmektedir. Bunun yanında kişinin yaşadığı tecrübeler ve zorlu yaşam şartları da psikolojik sağlamlığın arttırılmasında etkili olmaktadır. Kişinin yaşadığı ortam, eğitim durumu ve kurduğu sağlıklı ilişkiler de psikolojik sağlamlık açısından kriter olarak bilinmektedir. 

Yüksek potansiyelli uyum becerisi sahibi bireyler karşılaştıkları sorunları ile daha etkin mücadele etmekte ve mental sağlıklarına zarar vermeden zorlu durumların üstesinden gelebilmektedirler. 

Psikolojik Sağlamlık İçin Yapılması Gerekenler

Hayatı daha yaşanabilir kılan psikolojik sağlamlık olgusu, kişinin fiziksel ve psikolojik olarak daha güçlü olmasını sağlamaktadır. Psikolojik sağlamlığı arttırmak için kişinin zorlayıcı durumlar ile karşı karşıya gelmesi halinde karşılaştığı durumları kabul etmesi mental sağlığın korunmasında büyük rol oynamaktadır. Kişinin karşılaştığı zorlayıcı durumları değiştirememesi halinde durumları akışa bırakması da yine psikolojik sağlamlığın arttırılmasında olumlu sonuçlar doğurmaktadır. 

Psikolojik sağlamlığın arttırılmasında maneviyatın güçlendirilmesi ve meditasyon gibi olgulara yer verilmesi de kişinin olaylardan daha az zarar alarak daha güçlü bir psikolojiye sahip olmasını sağlamaktadır. 

Psikolojik sağlamlık için yapılması gerekenler arasında; kişinin mükemmeliyetçilikten uzaklaşması ve doğru kararlar alarak hareket etmesi de yine olumlu yönde gelişim sağlamaktadır. Ruhsal sağlığın beden sağlığı üzerinde önemli derecede etkili olduğu unutulmamalıdır. Kişinin psikolojik açıdan tam bir iyilik hali içerisinde olması bedensel sağlığının da iyi olmasını sağlayacaktır. Bu nedenle ruhsal dayanıklılığınızı arttırmanın yollarını öğrenmek için etkin yolları kullanmalı ve gerekirse bu konuda profesyonel destek almalısınız.

Moxo Dikkat Testi İzmir

Moxo dikkat testi, günümüzde 6 ila 12 yaş aralığındaki çocuklara yaygın bir şekilde yapılan ve bu yaş grubundaki çocuklarda DEHP (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) olup olmadığını anlamak için yapılan bir test türüdür. Moxo dikkat testi bilgisayar ortamında yapılabileceği gibi psikologların kontrolü alında da gerçekleştirilebilmektedir. Bu noktada bu dikkat testinin doktor kontrolünde yapılması kolay bir şekilde teşhis koyulabilmesi için oldukça önemlidir.

Ergen, yetişkin ve çift terapileri yaparak psikolojik rahatsızlık yaşayan hastaları tedavi eden Psikolog Doğan Tura, Moxo dikkat testinin yapılması ve test sonucuna uygun tedavinin verilmesini sağlamaktadır. Bu sayede DEHP teşhisi konan çocuklar, bu rahatsızlığın üstesinden gelerek ilerleyen dönemlerde yaşanabilecek olası sorunların önüne kolayca geçebilmektedir.

Moxo Dikkat Testi Nasıl Yapılır?

Moxo dikkat testi İzmiraraştırması yapan kişiler, ayrıca bu testin nasıl yapıldığını merak etmektedir. Moxo dikkat testi daha önce de belirtildiği üzere internet ortamında da uygulanabilen ancak psikolog eşliğinde yapılması tavsiye edilen bir testtir. Bu test ile çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunlarının olup olmadığı tespit edilebilmektedir. Bu test ile çocuklarda ölçülen parametreler şunlardır;

  • Dikkat eksikliği
  • Hiperaktiflik
  • Dürtüsellik
  • Zamanlama problemi

Bu test esnasında çocukların sorulara verdiği yanıtlar doğrultusunda yukarıdaki listede belirtilen 4 kriter ölçülmektedir. Test sırasında çocukları caydıracak ses ve görseller kullanılmaktadır. Eğer çocuklar testi yaparken bu ses ve görsellerin etkisinde kalıyor ve testi tamamlamakta zorluk çekiyorsa DEHP’ye sahip olması yüksek bir ihtimaldir. Test sonucuna bağlı olarak teşhis konmakta ve çocukta DEHP olduğu kanaatine varılması durumunda uygun tedaviye başlanmaktadır.

Moxo Dikkat Testi Yetişkinlere Yapılabilir mi?

Kişilerde DEHP olup olmadığını tespit etmek için yapılan Moxo dikkat testi, genellikle ülkemizde 6 ila 12 yaş arasındaki çocuklara uygulanmaktadır. Bazı insanlar da bu testi yetişkinlerin de yapıp yapamayacağını merak etmektedir. Bu noktada bilinmesi gerekir ki, 6 ile 12 yaş arasına yapılan Moxo dikkat testi, bu yaş gurubuna özel olarak hazırlanmıştır. Ancak yetişkinler için ayrı olarak hazırlanan Moxo dikkat testleri de mevcuttur. Yaşı 12’yi geçmiş olan çocuklardan 65 yaşındaki yetişkinlere kadar uygulanabilen ve Moxo yetişkin testi olarak adlandırılan test ile yetişkinler de kendilerinde dikkat bozukluğu olup olmadığını görebilmektedir.

Bu testte de aynı çocuklara yapılan Moxo testi gibi dürtüsellik, zamanlama, hiperaktivite ve dikkat eksikliği incelenmektedir. Yapılan bu inceleme ve test sonucunda kişilere uygun bir tedavi sürecine başlanarak günlük hayatta dikkat eksikliğine bağlı olarak gelişen sorunların önüne geçilebilmektedir.

DEHP Tedavisi

Moxo dikkat testi ile ilgili en çok yapılan araştırmalardan bir tanesi de DEHP’dir. DEHP ya da bilinen adıyla Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, çocuklarda erken yaşta görülebilen ve tedavi ile en aza indirilebilecek bir rahatsızlıktır. Çocuklarına İzmir Moxo dikkat testiyaptıran ve sonucunda çocuğunda DEHP olduğunu öğrenen aileler, mutlaka tedavi için harekete geçmelidir. Zira ülkemizde yaygın olan inanışın aksine hiperaktivite bozukluğu insanlar büyüdükçe geçmemektedir. Tedavisi yapılmamış DEHP, ilerleyen yaşlarda daha büyük sorunları beraberinde getirmektedir.

Bu rahatsızlığın tedavisi için psikolog doktorlar çocuğun durumuna uygun olacak şekilde hareket etmektedir. Farklı aktiviteler ile tedavi mümkün olabileceği gibi ilerlemiş dikkat eksikliklerinde ilaç tedavisi kullanılabilir. Bu rahatsızlık 4 ila 5 yaşlarında iyice belirgin hale gelmektedir. Çocuğunda bu tarz bir sorun olduğunu düşünen ailelerin zaman kaybetmemesi ve Moxo test ücreti de dahil olmak üzere bu konuyla alakalı bilgileri alabilmek için psikologlara danışması tavsiye edilmektedir.  

Mevsimsel Depresyon

Mevsimsel depresyon, günümüzde pek çok insanda görülebilen bir rahatsızlıktır. Bu depresyon türü, genellikle her sene kendini tekrar eder ve en çok kış aylarında nükseder. Havanın kapalı olmaya başladığı sonbahar aylarında başlayan ve kış sonuna kadar devam edebilen mevsimsel depresyon, kişilerin ruh hali değişimleri ile birlikte tespit edilebilmektedir. Özellikle bahsi geçen bu ruh hali değişimi 2 ya da 3 haftadan daha fazla sürüyor ve havalar ısınana kadar devam ediyorsa mevsimsel depresyondan şüphelenilebilir.

Mevsimsel depresyon, bazı kişilerde yaz aylarında görülebilmektedir. Bu depresyon türü kışın soğuk ve kapalı havalarda görülenin aksine sıcak ve bunaltıcı havalarda nüksetmektedir. Yazları görülen mevsimsel depresyon da aynı şekilde soğuk havaların bitmesiyle başlar ve hava sıcak olduğu sürece devam eder. Ergenlik dönemindeki bireyler de dahil olmak üzere yetişkinler ve çiftlere de danışmanlık hizmeti sunan Psikolog Doğan Tura, mevsimsel depresyonu olan kişilere de tedavi uygulamaktadır.

Mevsimsel Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Mevsimsel depresyon tedavisi hizmeti almak isteyen bireyler, bu bağlamda mevsimsel depresyonun belirtilerini araştırmakta ve detaylı bilgi almak istemektedir. Mevsimsel depresyon, tıpkı diğer tüm psikolojik sorunlar gibi kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak mevsimsel depresyon belirtileri şu şekildedir:

  • Konsantrasyon bozukluğu,
  • Çabuk sinirlenme,
  • Yeme bozukluğu,
  • Uyumada zorluk,
  • Değersiz hissetme,
  • Karamsarlık ve ümit kaybı,

Mevsimsel depresyon belirtileri taşıyan ve bu depresif ruh halini sadece yılın belirli zamanlarında hisseden kişiler erken tanının konulması ve hastanın durumuna uygun olacak tedaviye başlanması için psikolog bölümünü ziyaret etmelidir.

Mevsimsel Depresyon Neden Olur?

Mevsimsel depresyon temel olarak mevsim geçişleri sebebiyle nüksetmektedir. Özellikle kış mevsiminde alınan güneş ışığının azalmasından dolayı biyolojik saat dengesi bozulabilir. Bu da mevsimsel depresyon oluşumunu tetikleyebilir. Mevsim geçişlerinde kişilerin melatonin hormonlarının düzensiz olması da bu depresyon türünün görülmesine yol açabilir. Vücuttaki önemli hormonlardan biri olan seratonin hormonu bazı insanlarda güneşin etkisini yitirmesi ile azalmaktadır. Bu da mevsimsel depresyonun görülmesinin bir diğer sebebi olabilir.

Belirtilen bu çevresel faktörlere ek olarak kişilerin aile geçmişinde bu tür bir rahatsızlığın olması, kişide mevsimsel depresyonun var olma sebebi olarak gösterilebilir. Buna ek olarak hastada önceden var olan bipolar bozukluk ve benzeri sorunlar mevsimsel depresyonun görülme riskini arttırabilmektedir. Mevsimsel depresyonun etkileri, belirtileri ya da görülme nedenlerinden en az birkaçına sahip olduğunuza inanıyor ve bu nedenle İzmir mevsimsel depresyon tedavisi hizmeti almak istiyorsanız alanında uzman Psikolog Doğan Tura’yı tercih edebilirsiniz.

Mevsimsel Depresyon Tedavisi

Mevsimsel depresyonu olan ya da bu depresyona sahip olduğunu düşünen kimseler, öncelikle bu hastalığın tedavi sürecinin nasıl gerçekleştiğini merak etmektedir. Mevsimsel depresyon tedavisi, tıpkı tüm diğer psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi kişinin durumuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Yani, her hastaya aynı tip tedavi uygulanmamaktadır. Tanı konduktan sonra doktor hasta ile farklı tedaviler uygulamaya karar verebilir. Bu tedavi yöntemleri genellikle;

  • Psikoterapi olarak da bilinen konuşmanın hakim olduğu tedaviler,
  • Işık terapisi,
  • Antidepresan ilaç tedavisi şeklindedir.

Bu tedavi yöntemlerine ek olarak kişiler günlük hayatlarına bazı rutinler ekleyerek mevsimsel depresyonun etkilerini en aza indirebilmekte ve iyileşme sürecini hızlandırabilmektedir. Spor yapmak, meditasyon ve yoga yapmak, müzikle ilgilenmek, bulunduğunuz ortamlara doğal ışığın girebilmesi için perdeleri açık tutmak gibi basit rutinler, depresyona bağlı olarak gelişen sinir ve stresin azalmasına yardımcı olacaktır. Hastaların bu süreçte yeme bozukluğu da olabileceğinden karbonhidrat ağırlıklı beslenmek yerine sağlıklı yiyeceklere yönelmesi de tavsiye edilmektedir.

Kleptomani

Kleptomani, birçok insanın yaşadığı psikolojik bir rahatsızlıktır. Tanım olarak; gerçekte gerek duyulmayan herhangi bir ürünü çalma dürtüsü olarak bilinir. Kleptomani hastası olan insanların birçoğu en yakınlarından dahi bu problemlerini saklarlar. Ancak yasal problemler ortaya çıktığı zaman kendilerini açığa verirler.

Kleptomani, mutlaka bir uzman desteği ile tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Aksi takdirde düşüncelerine engel olmayan insanların birçoğunun sosyal yaşamı ciddi oranda etkilenir. Eşya çalma dürtü ve düşünceleri her noktada ortaya çıkar. Örnek olarak gösterilecek olur ise; kişi sosyal yaşamında katıldığı bir organizasyonda görmüş olduğu ürünleri çalma eğilimindedir. Kleptomani hastaları, genel olarak düşüncelerine engel olamazlar. Kleptomani hastalığı düzenli uygulanan tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilir bir hastalık türüdür. Hastaların durumlarına göre uzmanlar tarafından ilaç tedavisi ya da psikoterapi uygulanabilir.

Kleptomani Belirtileri Nelerdir?

Yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkan sonuçlara göre hırsız insanların birçoğunda kleptomani hastalığı tespit edilmiştir. Bu psikolojik rahatsızlık kendini pek çok belirti ile gösterir. Kleptomani hastalığının belirtileri şu şekildedir;

  • İhtiyaç duyulmayan tüm eşyalara karşı çalma konusunda dürtüler ve bu dürtüleri kontrol etmede güçlük.
  • Dürtüler hissedilmeye başlandığı an kişide meydana gelen hissedilen gerginlik ve endişe hali.
  • Çaldığı herhangi bir eşya sonrasında rahatlamış hissetme, bu durumdan zevk alma ve tatmin olma.
  • Hırsızlık yapıldıktan sonra pişman olma, kendini suçlu hissetme ve utanma duygularının ortaya çıkması.
  • Duymuş olduğu pişmanlık sonrasında dürtülerin yeniden ortaya çıkması ve döngü tekrarı kleptomani hastalığının belirtileri arasında yer alır.

Kleptomani hastalığı, kişinin yaşamını derinden etkileyen bir durumdur. Bu nedenle kişinin mutlaka bir uzman tarafından kontrol altına alınması gerekir. Kleptomani Psikolog Doğan Tura uzmanlığı ile tedavi edilebilir. Sizler de bu hastalığın hayatınızı etkilemesini istemiyorsanız randevu alabilirsiniz.

Kleptomani Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Öncelik olarak kleptomani hastalığının teşhis edilebilmesi için kişinin psikiyatri tedavisini kabul etmesi gerekir. Kişiler hem fiziksel hem de psikolojik olarak bir değerlendirmeye tabi tutulur. İzmir kleptomani tedavisi, fiziksel değerlendirme ile bu hastalığın ortaya çıkışında altta yatan herhangi bir tıbbi nedenin olup olmadığını araştırır.

Kleptomani, kişilerde pek çok belirti ile kendisini göstermesinden dolayı teşhis esnasında belirtilerde baz alınır. İzmir kleptomani tedavisi belirlenirken hastaya dürtüler hakkında pek çok soru yöneltilir. Dürtülerin neler ve nasıl hissettirdiği sorulur. Hastadan gelen cevaplar neticesinde uzmanlar tarafından çeşitli psikolojik anketler ve öz değerlendirme formları doldurtulur. Bu formda yer alan tüm sorular kleptomani tedavisine başlayacak olan kişilere özel olarak hazırlanır. Formda cevaplanan sonuçlara göre kişinin kaç seans psikolojik destek alacağı ortaya çıkarılır. Kleptomani hastalığının ilerlediği durumlarda ise kişiye belirli dozda ilaç uygulaması yapılır.

İzmir kleptomani tedavisi yapılırken antidepresan ilaçları hastanın yaşına uygun olarak verilir. Antidepresan ilaçları kişiye özel olarak uygulanır. Kleptomani hastalığının ileri seviyede olduğu durumlarda hastalığın seyrini değiştirmek ve kişiyi sosyal hayata yeniden adapte etmek için belli dozajlarda uygulanır. Aynı zamanda hastalığın yeni başladığı durumlarda psikoterapi tedavisine öncelik verilir.

Psikoterapi yöntemi, haftanın belirli aralıklar ile uygulandığı bir tedavi yöntemidir. Yüz yüze görüşmeler yapılarak hastanın hafta hafta durumları değerlendirilir. Hastanın kendi içerisinde yaşamış olduğu problemlerin çözülmesine yönelik çeşitli tedavi yöntemleri geliştirilir. Kleptomani hastalığı her ne kadar tamamen geçen bir rahatsızlık türü olmasa da kişide yaşanan dürtüler engellenebilir. Sizler de vakit kaybetmeden bu hastalığın hayatınızı etkilemesine izin vermeden İzmir kleptomani tedavisinden yararlanabilirsiniz. Bu tedaviler ergen, çocuk ve yetişkin bireyler için uygulanır.

Kayıp ve Yas Süreci

İnsanların hayatı boyunca hem fiziksel hem psikolojik ve sosyolojik olarak etkilendiği pek çok durum vardır. Bir tane sebep kişilerde psikolojik olarak pek çok farklı yıkıma neden olabilmektedir. Kayıp ve yas süreci de bu sebeplerden birisidir.

Kişilerin hayatlarında karşı karşıya kaldıkları herhangi olumsuz bir durumu kolay kolay atlatamadıkları zaman bu durum onların psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Fakat bu durum ilaç kullanmaya varacak kadar ağır olabilirken terapi seansları ile üstesinde gelinebilir bir durumda da olabilmektedir.

Kayıp ve Yas Süreci Nedir?

Kayıp ve yas süreci, kişileri sevdiklerini kaybettikten sonra yaşadıkları süreçtir. Bu süreç oldukça zor ve stresli geçmektedir. Fakat bu süreç kişilerin yaşadığı bir hastalık değildir. Bu yüzden kayıp ve yas süreci psikolojik bir rahatsızlık olarak adlandırılmaz. Fakat diğer yandan, kişiler bu süreçte profesyonel bir destek alma ihtiyacı duyabilirler.

Bu süreçte kişilerin göstermiş olduğu tepkiler birbirinden farklıdır. Bu durum bazı kişilerde oldukça sakin bir şekilde geçerken bazı kişilerin ise büyük tepkiler vermesine neden olmaktadır. Fakat kısa terapiler ile oldukça hızlı ve kolay bir şekilde üstesinden gelinebilmektedir. Kişilerin bu süreci atlatması için zamana ve desteğe ihtiyacı vardır.

Kayıp ve Yas Süreci Terapisi

Kayıp ve yas süreci bir hastalık olmadığı için kişilerin ilaca gereksinimi yoktur. Fakat konuşmaya ve kendilerini ifade etmeye ihtiyaçları olabileceğinden dolayı terapiye ihtiyaçları olabilmektedir. Terapiler sayesinden bu süreç hem da hızlı hem de daha kolay bir şekilde atlatılabilmektedir.

Uzman tavsiyeleri sayesinde kişiler bu durumu sağlıklı bir şekilde geçirebilmektedirler. Hemen hemen pek çok farklı psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi kayıp ve yas sürecinde de kişilere psikolojik destek veren psikolog Doğan Tura, İzmir’de kendi kliniğinde bu hizmeti vermektedir. Kayıp ve yas sürecinde olan kişiler uzman bir isim olan Doğan Tura ile iletişime geçerek sağlıklı bir süreç geçirebilmektedir.

Kayıp ve Yas Sürecini Atlatmak İçin Tavsiyeler?

Kayıp ve yas süreci, kişiler için oldukça zordur. Bu süreçte kişilerin kendisini tamamen izole ederek yıpratması sürecin kolay bir şekilde atlatılmasına engel olur. Buna bağlı olarak da sosyal ilişkiler her zaman oldukça önemlidir. Kişilere bu süreçte iyi gelecek ve sürecin içinde kısa da olsa çıkmalarına yardım edecek pek çok durum vardır. Kayıp ve yas sürecinde olan kişilerin bu süreci kolay bir şekilde geçirmesi için bazı tavsiyeler vardır. Bu tavsiyeler şu şekilde belirtilmektedir;

  • Bu süreci tek başınıza atlatmaya çalışmayın. Çevrenizde sizi dinleyecek ve destek olacak kişiler olmalı.
  • Sosyal ve aile ilişkileri oldukça önemlidir. Sizi anlamayacaklarını düşünerek arkadaşlarınızdan uzaklaşmayın.
  • Sabırlı olmak oldukça önemlidir. Yas uzun bir süreçtir ve her şeyin bir anda düzelmesini beklemeyin.
  • Ağlamak oldukça doğal ve rahatlatıcıdır. “Güçlü olmalıyım” algısıyla kendinizi yormayın.
  • Konuşarak, yazarak ya da çizerek duygu ve düşüncelerini ifade edin. Kendinizi ifade etmekten kaçınmayın.
  • Yıldönümleri, doğum günleri ve bayramlar gibi özel günlere katılmaktan kaçınmayın. Sosyal ilişkiler bu acının atlatılması için oldukça yardımcı olacaktır.
  • Cenazeye katılmak, duaya gitmek ve mezar ziyareti yapmak zor gelse de acınızı yaşamanızı ve kendinizi ifade ederek kaybı kabullenmenizi kolaylaştırır.
  • İş ve okul gibi aktivitelerinizden koparak kendinizi izole etmeyin. Sosyal aktivitelerden uzaklaşmayın.
  • Uyku ve yemek gibi fiziksel ihtiyaçlardan kaçınmayın.
  • Acının üstesinden gelebilmek için alkol ya da diğer zararlı maddelere yönelmeyin. Unutmak için çabalamak yerine bu süreci kabullenin ve zamana bırakın.

Kaygı Bozukluğu

Sağlam bir psikolojiye sahip olmak, kişilerin kaliteli bir yaşam sürmesi için oldukça gerekli bir durumdur. Fakat kişilerin gerek gündelik yaşamlarında gerekse özel hayatlarında yaşadıkları pek çok problem onları daha stresli ve kaygılı bir hale getirmektedir. Özellikle de gençler arasında stres ve kaygı oldukça yaygın bir psikolojik durumdur.

Gelecek kaygısı, sınav kaygısı, ailevi problemler ya da sosyal ilişkilerinde deneyimledikleri kaygılar hayatlarını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Zihinsel olarak sürekli etki altında bıraka kaygı, fiziksel olarak da etki gösterebilmektedir. Buna bağlı olarak kişilerin sürekli olarak stres ve kaygı hali içinde olmalarına kaygı bozukluğu denilmektedir. Diğer bir deyişle, bu durum anksiyete olarak adlandırılmaktadır.

Kaygı Bozukluğu Nedir?

Kaygılanmak, insanın en doğal duygu durumlarından birisidir. Herhangi bir olay ya da durum karşısında kaygılanmak oldukça normal bir durumdur. Fakat her an korku içinde olmak ve yoğun bir şekilde endişe halinde olmak psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu durum kişinin günlük hayatında olumsuz bir şekilde etki etmektedir. Kontrol edilebilir bir durum olmadığı için zamanı da belli olmamaktadır.

Kaygı bozukluğu, ilk olarak çocukluk ve gençlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Fakat genel olarak yetişkinlik döneminde sonra azalarak tamamen bitmektedir. Kişilerin hayat kalitesini büyük oranda olumsuz etkileyen anksiyete bozukluğu kendi içinde sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler ve genelleştirilmiş anksiyete olarak ayrılabilir. Bazı kişilerde tek bir anksiyete türü gözükürken bazılarında hepsi gözükebilir. Fakat genel olarak kaygı bozukluğu terapi ile üstesinden gelinebilir bir psikolojik durumdur.

Kaygı Bozukluğu Terapisi

Kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin uzman bir psikologdan terapi alması gerekmektedir. İzmir’de hizmet veren psikolog Doğan Tura da pek çok farklı psikolojik durumun yanı sıra kaygı bozukluğu için de terapiler vermektedir. Kaygı bozukluğu terapisi kişiden kişiye göre değişkenlik göstermektedir.

Kaygı bozukluğu herkeste farklı bir şekilde ortaya çıktığından dolayı terapide de farklı yöntemlerin kullanılması tedavi sürecinin hızlı ve olumlu bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli olmaktadır. Kaygı bozukluğu terapisine başlamadan önce ilk olarak kaygının nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Duruma göre kişiyi bu nedenden uzaklaştırmak ya da nedeni kabullendirmek gerekmektedir. Seanslar ile ilerleyen bu tedavi süreci de yine kişinin durumuna bağlı olarak uzamakta ya da daha hızlı bir şekilde bitmektedir. İzmir kaygı bozukluğu tedavi ücretleri de bu duruma bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Kaygı bozukluğunun kesinleşmiş nedenleri yoktur. Fakat genel olarak olumsuz deneyimler, travmatik olaylar, kalıtsal faktörler, sağlık sorunları ve akla gelebilecek pek çok farklı neden olabilmektedir.

Özellikle de çocukken meydana gelen olaylar oldukça etkili olmaktadır. Örneğin çok sevilen birinin ölümü, fiziksel ya da psikolojik şiddet, istismar edilme ya da daha önce atlatılmış ağır bir hastalık kaygı bozukluğunun en önemli nedenleri olmaktadır. Fakat genel olarak bu nedenler herkeste aynı etkide ortaya çıkmamaktadır. Bazı kişiler daha ağır yaşarken bazıları ise daha hafif bir şekilde yaşamaktadır.

Kaygı Bozukluğu Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Kaygı bozukluğu, herkeste farklı bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle çocuklar ve ergenlerde sıklıkla karşılaşılan bu durumun ana nedeni özgüvensizliktir. Buna bağlı olarak da aile en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Özgüvenin artmasıyla kaygı bozukluğu daha kolay bir şekilde atlatılabilmektedir. Fakat özgüvenin sonradan kazanılması oldukça uzun bir süreç olabilmektedir. Kişiler arasında oldukça yaygın olan kaygı bozukluğu türleri şu şekilde belirtilmiştir;

  • Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu
  • Panik atak
  • Sosyal anksiyete bozukluğu
  • Belirli fobiler
  • Agorafobi
  • Ayrılık kaygısı
  • Seçici dilsizlik

Histriyonik Kişilik Bozukluğu

Histriyonik kişilik bozukluğu, halk arasında pek bilinmeyen bir kişilik bozukluğudur. Bu probleme sahip kişiler, sürekli ilgi odağı olmak isterler. Bu amaçla da sosyal ortamlarda kendilerine ait olmamasına rağmen, onaylamadıkları fikirleri savunma eğilimi gösterirler. Her ne kadar insanlar tarafından onaylanma ihtiyacı duysalar da insan ilişkileri genellikle çok yüzeyseldir. Kimlik duyguları oldukça zayıftır, kendi fikirlerine sahip çıkmak yerine insanlar tarafından onay alınacak ve beğeni toplayacak fikirleri savunurlar.

Bu kişiler her anlamda aşırılığa kaçarlar. Oldukça enerjik olan bu kişiler, tüm duyguları yoğun bir şekilde yaşarlar. Enerjik olmakla birlikte büyük hevesle başladıkları işleri tamamlayamazlar. Bu kişiler oldukça etkileyici kişilerdir, dış görünümlerine çok önem verirler, bu görüntüyü yakalayabilmek için büyük çaba sarf ederler. Dış görünüşleri için hem çok zaman harcarlar hem de çok para harcarlar. Manipülatif davranışlar sergilemelerinde, baştan çıkarıcı karakterlerinin büyük rolü vardır.

Histriyonik Kişilik Bozukluğu Tanı Ölçütleri

Histriyonik kişilik bozukluğu tanı ölçütleri oldukça fazladır. Bir kişiye tanı koyabilmek için bu ölçütlerden beş ya da daha fazlasının birlikte görülmesi gerekmektedir. Tanı ölçütlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Bu kişiler sürekli ilgi odağı olmak istedikleri için ilgi odağı olmadıkları zamanlarda rahatsız olurlar. 
  • Bu kişiler odakları üzerine çekebilmek için baştan çıkarıcı özelliklerini kullanırlar. Bu nedenle başkalarıyla olan iletişimleri çoğu zaman uygunsuz, cinsel içerikli, baştan çıkarıcı yollara başvurarak gerçekleşmektedir. 
  • Bu kişilerde duygu değişimleri çok sık yaşanmaktadır. Birden değişen yüzeysel duygular bu rahatsızlığın tanı ölçütleri arasında yer alır. 
  • Bu kişiler ilgi odağı olmak için çoğu zaman fiziksel özelliklerini kullanırlar. Dış görünüşlerine çok zaman ve para harcamaları da bundan ötürüdür.
  • Konuşmalarının içeriğinden çok etkileyici yönüne odaklandıkları için ayrıntıdan yoksun fakat etkileyici konuşma tarzları vardır.
  • Gösterişi seven bu kişiler, her şeyi abartırlar. Davranışları yapmacıktır.
  • Manipülatif oldukları kadar etki altında kalma ihtimalleri de yüksektir. Kendilerini bir kitleye beğendirmek için kolaylıkla bu kişilerin etkisi altına girerek onların fikirlerini benimseyebilirler.
  • İlişkilerin olduğundan daha yakın olması gerektiği fikrindedirler.

Histriyonik Kişilik Bozukluğu Nedenleri

Histriyonik kişilik bozukluğu nedenleri çevresel olabileceği gibi genetik de olabilmektedir. Bununla ilgili net bir bilgi yer almamaktadır. Fakat özellikle çocukluk döneminde ihmalkar tavırlar sergileyen annelerin çocukları büyüdükçe bu rahatsızlık görülebilmektedir. Çünkü bu çocuklar annelerinin ilgisini toplayabilmek için davranışlarında aşırıya kaçmaya alışmış ve bu şekilde istediklerini elde ettiklerini görmüş kişilerdir. Ya da annesinden ilgi görmeyen bir kız çocuğu sevimli yönünü ve fiziksel özelliklerini kullanarak babasının sevgisini kazanmaya çalışır.

Bu durum ilerde ilgi görmek için başka erkeklere de aynısını yapması ile devam eder. Aynı şekilde erkek çocukları da annelerinden ilgi görmeyince kafalarında annelerinin onları başka erkek olan babalarına tercih ettiği fikri oluşur. Bu da aşırı erkeksi tavırların gösterilmesine neden olur.

Histriyonik Kişilik Bozukluğu Tedavisi

Histriyonik kişilik bozukluğu tedavisi, genellikle ilaçsız olarak psikoterapi ile yapılır. Hastalar bu tedavi yöntemine herhangi bir şekilde itiraz etmezler. Fakat altta yatan nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiği için ve psikoterapi de uzun bir süreç olduğu için tedaviden sonuç almak sabır istemektedir.

İzmir ili içerisinde hizmet veren Psikolog Doğan Tura, almış olduğu nitelikli eğitim ve tecrübeleri ile histriyonik kişilik bozukluğu tedavisi de dahil olmak üzere pek çok psikolojik rahatsızlığın tedavisi için danışanlarına destek olmaktadır. Siz de psikolojik rahatsızlıklarınız için uzman bir kişiden yardım alma ihtiyacı duyuyorsanız gönül rahatlığı ile Doğan Tura’dan randevu alarak tedavi olabilirsiniz. Çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemleri için ayrı ayrı tedavi yöntemleri uygulayan bu psikolog büyük oranda başarı yakalamaktadır.

Fobiler

İnsanların beslediği pek çok duygu durumu vardır. Üzüntü, sevinç, heyecan ve korku en baskın olan duyguların başında gelir. Gün içerisinde bu duygu durumları sürekli olarak değişebilmektedir.

Duyguların kişinin deneyimlediği şeylere göre değişkenlik göstermesi oldukça olağan bir durumdur. Fakat heyecan, üzüntü ve korku gibi duyguların aşırılığı psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Korku da aşırılığı halinde psikolojik bir rahatsızlık boyutuna gelebilecek duygu durumlarından birisidir. Herhangi bir şey ya da birden fazla şeye aşırı korku haline fobi denir ve bu korku anksiyete bozukluklarından birisi olmaktadır. Fobilerle başa çıkmak için İzmir psikolog ile iletişime geçebilirsiniz.

Fobi Nedir?

Her canlı kendini dışarıdan gelebilecek herhangi zararlı bir duruma karşı korumaya almaktadır. Genel olarak gösterilen ilk reaksiyon da korkudur. Fakat kişilerin herhangi bir varlığa ya da duruma karşı hissetmiş olduğu korkunun aşırılığı fobidir. Fobiler, kişilerin gündelik yaşamını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Psikolojik olarak sürekli tedirginlik hali içinde olmak bir anksiyete bozukluğudur.

Fobiler de pek çok kişide rastlanılan anksiyete bozukluklarının başında yer almaktadır. Fobisi olan kişiler, korku hissettiği durum ile karşı karşıya kaldıkları zaman kaçınma ihtiyacı duyarlar. Baskın olan kaçınma ihtiyacı ile birlikte güvende olsalar bile korku durumunu atlatamayarak rahatlayamaması psikolojik olarak olumsuz bir durumdur. Buna bağlı olarak da fobisi olan kişilerin bir psikolog tarafından terapiye ihtiyacı olmaktadır.

Fobi Terapisi

Bir anksiyete bozukluğu olan fobinin de her olumsuz psikolojik durum gibi tedavisi vardır. Kişiler İzmir’de hizmet veren ve alanında uzman olan psikolog Doğan Tura aracılığıyla fobileri için psikolojik destek alabilmektedir. Fobisi için psikolojik destek alan kişi sayısı az olsa da aşırı derecede rahatsızlığı olan kişiler için kaçınılmazdır.

Fobiler için tedavi yöntemi genellikle hem ilaç hem de terapi birlikte yürütülmektedir. Böylece hem daha hızlı hem de etkili sonuç alınabilmektedir. Hastanın fobisinin üstüne gitmesi istenir. Korkulan şey ile karşı karşıya kalındığı zaman verilen reaksiyonlar ve bu durumun nasıl üstesinden geldiği oldukça önemlidir. Terapi seansları ile bu durumun zamanla aşıldığı görülmektedir.

Fobi Çeşitleri Nelerdir?

İnsanların duygu durumları birbirinden tamamen farklıdır. Benzer duygu durumlarında bile kişiler farklı reaksiyonlar gösterebilmektedir. Bu durum özellikle korku halinde ayırt edicidir. Bir kişinin korktuğu bir şeyi diğer kişi oldukça sakin karşılayabilmektedir. Buna bağlı olarak da pek çok farklı fobi çeşidi vardır. Kişiler hemen hemen her şeye karşı korku besleyebilirler. Pek çok kişi için oldukça normal olan bir durum başka kişilerin korkulu rüyaları olabilir. Bu korkular da fobi kategorisi içinde yer alabilir. Çoğunluk için oldukça sıradan olan fakat belirli sayıda insanlar için ilaç kullanmak ya da terapi ile tedavi olmak zorunluluğu olan bazı fobiler şu şekilde belirtilmiştir;

  • Tripofobi
  • Klostrofobi
  • Tripanofobi
  • Manyofobi
  • Asimetrifobi
  • Seksofobi
  • Gametofobi
  • Obesofobi

Fobi Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Kişilerin hemen hemen pek çok farklı şeye karşı fobisi olabilmektedir. Basit gibi görünen şeyler insanların fobileri olabilir. Buna bağlı olarak da fobilere verilen reaksiyonlarda farklı olabilir. Fakat genel olarak fobisi olan bir kişinin rahatsızlık duyduğu şey ile karşı karşıya kalması durumunda göstermiş oldukları belirtiler benzer olabilir. Bu belirtiler hem davranışsal hem de fiziksel olarak ortaya çıkabilmektedir. Kişilerin fobileri ile karşı karşıya kaldıkları zaman gösterdikleri belirtiler şu şekildedir;

  • Çarpıntı, yüz kızarması, yüzde kaşınma ve yanma hissi
  • Titreme
  • Soğuk terleme
  • Bulanık görme
  • Nefes darlığı
  • Ağız kuruluğu
  • Yutkunma güçlüğü
  • Mide bulantısı
  • Bilinç kaybı
  • Ani tansiyon düşüşü
  • Bayılma

Erken Boşalma

Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir psikoloji hayat kalitesini arttırmaktadır. Psikoloji gündelik yaşamı ve sosyal ilişkileri pek çok açıdan etkilediği gibi kişilerin cinsel hayatlarını da büyük ölçüde etkilemektedir. Bu durum hem erkeklerde hem de kadınlarda olumsuz deneyimlere yol açabilmektedir. Erken boşalma da erkeklerin cinsel hayatlarında karşı karşıya kaldığı olumsuz durumlardan birisi olmaktadır. Bu durumun sebebi kişiden kişiye göre değişse de kişiler cinsel terapi yöntemleri ile bu rahatsızlığı kolay bir şekilde atlatabilmektedir. Peki, günümüzde pek çok erkek için oldukça büyük bir sorun olan erken boşalma nedir?

Erken Boşalma Nedir?

Erken boşalma erkeklerde görülen ve psikolojik nedenleri olan bir rahatsızlıktır. Bu durum az seviyedeki cinsel uyarıcılar karşısında verilen erken tepkiye denilmektedir. Kişiler bu durumda 1 ila 3 dakika arasında boşalma durumu yaşamaktadırlar. Hemen hemen her yaş grubunda rastlanılabilecek bir durum olan erken boşalma kişilerin cinsel hayatlarını da olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu durum ile karşı karşıya kalan kişiler terapi yöntemini kullanabilmektedir.

Erken Boşalma Terapisi

Pek çok farklı psikolojik rahatsızlık için oldukça önemli ve etkili bir yöntem olan terapi yöntemi erkeklerin yaşadığı bir durum olan erken boşalma için de etkili bir yöntem olmaktadır. Cinsel terapi kişilerin yaşadığı cinsel sorunların tedavisinde etkili olarak uygulanan yöntemlerden birisi olmaktadır.

Bu terapi yöntemi hem bir kişiye hem de çiftlere uygulanabilmektedir. Bu yöntemin amacı kişilerin ya da çiftlerin yaşadıkları cinsel sorunların ortadan kaldırılmasıdır. Terapi genellikle cinsel işlev bozukluklarının giderilmesi amacıyla yapılır. Bunun yanında kişiye ya da çiftlere cinsel bilgilendirme yapılabilir. Çiftlerin cinsel hayatlarının düzene girmesi ve cinsellik yaşarken doğru iletişimi kurabilmeleri sağlanır.

Erken Boşalma Terapisinde Etkili Olan Sorunlar?

Son yıllarda kişilerin hem gündelik hayatlarında hem de sosyal ilişkilerinde yaşamış oldukları problemlerden kaynaklı olarak kişiler arasında pek çok psikolojik sorun ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların çoğu kişilerin cinsel hayatlarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Kadınlarda stresten kaynaklı olarak vajinismus gibi cinsel problemler ortaya çıkarken erkeklerde de erken boşalma problemi bulunmaktadır.

Bu durumlar kişilerin hem cinsel ilişkilerini buna bağlı olarak da romantik ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Psikolojik nedenler kişilerin kendilerini ilişki sırasında rahat hissetmemelerine ve kendilerini hazırlayamamalarına neden olur. Bu da erkeklerde erken boşalma gibi problemleri doğurur. Fakat cinsel terapi yöntemi sayesinde bireysel olarak terapiye başlanabilmektedir. Sorunun çözülmesinde ya da tedavinin ilerlemesinde etkili olabilecekse terapiye çift olarak da devam edilebilmektedir. Bu tamamen kişilerin durumuna bağlı olarak kendi isteklerine ya da psikoloğun yönlendirmesine bağlı olarak kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilmektedir. Erken boşalma tedavisi için Psikolog Doğan Tura ile iletişime geçebilirsiniz.

Erken Boşalma Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Cinsel terapiye ihtiyaç duyulmasına neden olan etkenler kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. Buna bağlı olarak da tedaviye başlamadan önce kişinin erken boşalma yaşamasının nedeni öğrenilir ve buna uygun bir tedavi yöntemi seçilir.

Psikolojik nedenlerden kaynaklı olan cinsel işlev bozukluklar terapiyle ortadan kaldırılır. Çoğu cinsel işlev bozukluğunun nedeni psikolojiktir ve terapiyle tedavisi gerçekleşir. Cinsel işlev bozuklukları kişinin cinsel hayatına olduğu gibi günlük yaşamına da olumsuz etkiler yapar. Bundan dolayı tedavilerinin yapılması şarttır. Evli insanların yaşadıkları cinsel işlev bozuklukları eşlerinin de olumsuz olarak etkilenmesine neden olur. Tedavi yapılmadığında evliliklerin bitme noktasına geldiği görülür. Kişinin erken boşalma yaşamasının nedenleri şu şekilde belirtilebilir;

  • Cinsel istismara maruz kalmak
  • Depresyon
  • Stres
  • Öz-saygı ve özgüven sorunları
  • Cinsel performans anksiyetesi
  • Güncel ilişkide yaşanan sorunlar

Depresyon

Fiziksel sağlık kadar psikolojik sağlık da kişilerin hayat kalitesinin yüksek olması bakımından oldukça önemli bir yere sahip olmaktadır. Buna bağlı olarak da gündelik yaşamda ya da sosyal ilişkilerde her ne yaşanırsa yaşansın yüksek moral ve motivasyonun sürekliliğini sağlamak gereklidir.

Kişilerin sağlıklı bir psikoloji için herhangi olumsuz bir durum ile karşı karşıya kalması durumunda bu durumu hızlı bir şekilde atlatması gerekmektedir. Aksi takdirde gündelik yaşamı ve sosyal ilişkileri olumsuz bir şekilde etkileyecek ve doğal olarak da hayat kalitesini düşürecek psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bu psikolojik rahatsızlıklardan birisi de depresyondur. Depresyon tanısı ve tedavisi için bir İzmir psikolog ile iletişime geçebilirsiniz.

Depresyon Nedir?

Depresyon, özellikle son yıllarda sıklıkla karşılaşılan psikolojik rahatsızlıkların başında gelir. Oldukça yaygın ve ciddi bir hastalık olan depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Fakat kişilerin hissetme, düşünme ve davranış biçimlerini büyük ölçüde etkilemektedir. Depresyon, sürekli olarak üzüntü halidir.

Kişiler bu durumdayken hayattan keyif almazlar ve zevk veren şeyler bile onlar için oldukça sıradan bir hale gelir. Depresyon yaşayan kişiler gündelik hayatlarında ki aktifliklerini ve etkilerini kaybederler. Sıradan işlerini bile yapamayacak hale gelirler. Psikolojik bir rahatsızlık olan depresyon kişileri fiziksel olarak da olumsuz etkilemektedir. Buna bağlı olarak da depresyonun belirtileri davranışlarda ortaya çıkabildiği gibi fiziksel rahatsızlıklarla da belirlenebilmektedir.

Depresyon Terapisi

Hemen hemen pek çok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi depresyonunda tedavisi hastanın durumuna bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Tedavi, depresyonun boyutu, kişinin durumu ve tedaviyi kabul edip etmeme durumuna göre başlamaktadır. Depresyon tedavisi için iki ana tedavi yöntemi bulunmaktadır. İlki terapi yöntemidir. Fakat terapi yöntemi de kendi içinde farklı yöntemlere ayrılmaktadır.

Kişinin depresyon nedenine bağlı olarak farklı terapi yöntemleri ve seanslar uygulanmaktadır. Diğer bir tedavi yöntemi ise ilaçlardır. Terapinin yetersiz kaldığı vakalarda antidepresan ilaçları devreye girmektedir. Depresyon ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğundan dolayı genel olarak hastanın uzman kişiler tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir. İzmir’de hizmet veren ve alanında oldukça iyi olan psikolog  Doğan Tura, depresyon tedavisinde etkili olan isimlerden birisidir.

Depresyon Belirtileri?

Depresyonun pek çok farklı nedeni bulunmaktadır. Fakat nedeni her ne olursa olsun belirtileri hemen hemen herkeste aynı olmaktadır. Depresyon, olumsuz pek çok duygu ve durumun aşırılığıdır. Buna bağlı olarak da üzüntü ile oldukça farklıdır. Bu durumu yenemeyerek hem gündelik hayatlarının hem de sosyal ilişkilerinin olumsuz bir şekilde ilerlemesine neden olan depresyonun kişilerde belirtileri şu şekilde olmaktadır;

  • Sürekli olarak üzgün hissetme hali
  • Günlük aktivitelere ilgi, zevk kaybı ve isteksizlik
  • Aşırı yeme ya da iştahsızlık gibi iştah değişiklikleri
  • Uykuya dalmada zorluk ya da aşırı uyku hali gibi uyku bozukluğu durumu
  • Sürekli yorgun hissetme
  • Konuşmada ve hareketlerde yavaşlık
  • Değersiz hissetme ve kendini suçlama
  • Konsantrasyon kaybı ve karar verme zorluğu
  • İntihar eğilimi

Depresyon Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Kişiler hayatlarında pek çok olumsuz durum ile karşı karşıya kalabilmektedir. Fakat bu olumsuz durumların atlatılamaması kişilerin depresyona girmesine neden olmaktadır. Buna bağlı olarak da kişilerin depresyona girmesine neden olan pek çok neden vardır. Genel olarak depresyonu tetikleyen nedenler şu şekilde belirtilmektedir;

  • Erken ebeveyn kaybı ve yas sürecini atlamama
  • Madde ve aşırı alkol kullanımı
  • Anksiyete bozuklukları
  • Kadın olmak
  • Düşük sosyoekonomik düzey
  • Kötü sosyal ve romantik ilişki
  • İşsizlik
  • Daha önce depresyon geçirmiş olma
  • Melankolik kişilik yapısı
  • Çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma (istismar)
  • Fiziksel bir hastalıktan dolayı kullanılan bazı ilaçlar
  • Hormonal değişiklikler
  • Stresli dönem

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Gelişen bilim ve tıp ile birlikte pek çok anormal durumun aslında hem fiziksel hem de psikolojik bir rahatsızlık olduğu ortaya çıkmıştır. İnsanların her davranışının arkasında bir sebep vardır. Buna bağlı olarak da psikolojik rahatsızlıkların arkasında da önemli bir sebep vardır.

Genel olarak psikolojik rahatsızlıklar çocukken yaşanılan olumsuz bir durumdan kaynaklı olarak ileri ki yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle de kişiler çocuk yetiştirirken pek çok önemli hususa dikkat etmesi gerekmektedir. Fakat diğer bir yandan bazı psikolojik rahatsızlıklar daha çocuk yaşta ortaya çıkmaktadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da çocuklarda sıklıkla karşılaşılan rahatsızlıklardan birisi olmaktadır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

Günümüzde hemen hemen pek çok çocukta rastlanılan bir rahatsızlık olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu aşırı hareketlilik ve aktiflik durumudur. Bu rahatsızlığa sahip olan çocuklarda kendini kontrol edememe ve sürekli olarak hareket etme isteği gözlenmektedir.

Bu çocuklar belirli bir şeye konsantre olmakta zorlanarak dikkatleri çok hızlı ve kolay bir şekilde dağılmaktadır. Buna bağlı olarak da başta okul olmak üzere sosyal ilişkilerinde de pek çok zorluk yaşamaktadırlar. Dikkatleri çok çabuk dağıldığı için genel olarak verdikleri tepkiler de farklı olmaktadır. Fakat dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu terapi yöntemi ile tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Terapisi

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da her psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi birtakım yöntemler ile tedavi edilebilir bir durumdur. Öncelikle kişiler bu durumu ciddiye alarak bir psikolog ile görüşmelidirler.

Psikolog Doğan Tura, bu alanda iyi olan isimlerden birisidir. Bu rahatsızlık için tedaviye başlamadan önce hangi tedavi yönteminin kullanılacağına karar vermek için rahatsızlığının nedeninin belirlenmesi gerekmektedir. Buna bağlı olarak da çocuğun muayenesi gereklidir. Psikolojik destek ile üstesinden gelinebilir bir durumda ise terapi yöntemi ile tedaviler başlamaktadır. Düzenli seanslar ile dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu kontrol edilebilir bir hastalıktır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sıklıkla rastlanabilecek rahatsızlıklardan birisidir. Bu durum özellikle çocuklarda görülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olan çocuklarda genel olarak benzer belirtiler bulunmaktadır. Kişiler çocuklarında bu belirtileri gözlemliyorsa durumun ciddiyetini kavrayarak bir psikolojik danışman ile görüşmelidir. Aksi takdirde rahatsızlığı ilerlemesi durumunda çocukların hem kendilerine hem de çevrelerine zarar vermesi söz konusudur. Bu zararların sebebi aşırı aktiflikten dolayı kendilerini kontrol edememeleridir. Buna bağlı olarak da dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklardaki belirtiler şu şekilde olmaktadır;

  • Aşırı hareketlilik ve kontrol edilemeyen aktif olma hali
  • Dikkat eksikliği ve konsantrasyon kaybı
  • Unutkan olma
  • Düzensiz ve dağınık olma
  • Çok konuşma
  • Sürekli olarak eşyaları kaybetme
  • Endişeli, sinirli, üzgün olma hali

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Terapisine İhtiyaç Duyulmasına Neden Olan Etkenler

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sıklıkla rastlanılan rahatsızlıklardan birisi olmaktadır. Bunun sebebi kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilmektedir. Fakat çocuklarda görülen bu rahatsızlıkta çok az bir kısmında nörolojik bir problemden kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra genellikle ruhsal bir durumdan kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır.

Çocukların kendilerini ifade edememeleri bu durumun en önemli tetikleyicilerinden birisi olmaktadır. Ağlayarak ya da farklı reaksiyonlar göstererek kendini ifade edemeyen bastırılmış çocuklar enerjilerini bu şekilde atmaktadır. Buna bağlı olarak da ebeveynlere oldukça büyük bir sorumluluk düşmektedir. Çocukların ağlamasına ve farklı şekillerde kendilerini ifade etmesine izin verilmesi oldukça önemli bir durumdur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu terapisi için İzmir psikolog ile iletişime geçebilirsiniz.

İzmir Aile Terapisi

İzmir aile terapisi İzmir Bayraklıda bulunan merkezimizde en iyi psikolog etiketiyle hareket ettiğimiz bu yolda izmir en iyi aile terapisti olmaktır.

İzmir Aile Terapisi Avantajları

  • • Duygusal destek sağlar
  • • Kişisel gelişime katkı sağlar
  • • Profesyonel yardım sağlar
  • • Gizlilik sağlar
  • • Çeşitli tedaviler sunar

Psikolog Doğan Tura, birçok farklı psikolojik sorunu ele alabilmektedir. 

Bunlar arasında depresyon, anksiyete, stres, travma sonrası stres bozukluğu, bağımlılık, ilişki sorunları ve daha pek çok psikolojik sorunlar yer alır.Bu yaşanan durumlardan kaynaklı olarak evliliğimizi etkileyecektir.

İzmir aile terapisi, aile terapisi sürecinde bazı sorunlar da ortaya çıkabilmektedir. İzmir aile terapisinde ortaya çıkabilecek sorunlar arasında iletişim sorunları, terapiye katılma konusunda isteksizlik, aile dinamikleri, beklentiler, geçmişte yaşanan travmalar gelmektedir.

Psikolog Doğan Tura

iletişim için 0 507 914 00 26

İzmir Aile Danışmanı 

İzmir Aile Danışmanı
İzmir Bayraklı’da bulunan merkezimizde aile danışmanlığı alanında hizmet vermekteyiz. Çiftler ile etik çerçeveleri koruyarak en iyi aile danışmanlığı hizmeti vermek amacımız.

İzmir Aile danışmanlığı, özellikle ailelerin ruh sağlığını ve işleyişini etkileyen sorunlara yardımcı olmak amacıyla sunulan bir hizmettir. Anka Psikoloji Merkezi’nin sunduğu aile danışmanlığı ile bireysel aile üyelerinin daha güçlü ilişkiler kurmasına, ilişki kurma biçimlerini iyileştirmesine,geliştirmesine, birbirleriyle etkileşim kurmasına ve aile sistemi içindeki çatışmaları yönetmesine yardımcı olunur. Bir aile danışmanı, yakın ilişkilerde değişimi teşvik edebilir.

Danışanlarının çok daha mutlu, çok daha kaliteli ve çok daha huzurlu bir yaşam sürdürmelerini hedefleyen Psikolog Doğan Tura, İzmir aile danışmanı hizmeti, bireylerin kendilerini geliştirmeleri için çözüm odaklı psikolojik destek hizmeti sunar. Tavsiye edilen İzmir aile danışmanı ve İzmir aile terapisti olarak birincil hedeflerinden bazıları, daha iyi bir ev ortamı yaratmak, aile sorunlarını çözmek ve bir ailenin karşılaşabileceği benzersiz sorunları anlamaktır.

Randevu için 05079140026

Psikolog Doğan Tura

Depresyon Belirtileri

 

Depresyon, günümüzde en sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklar arasında yerini almaktadır. Kişilerin mutsuz, huzursuz, öfkeli ve ilgisiz hissetmesine sebep olan depresyon tedavi edilebilen hastalıklardan bir tanesidir.

Depresyon tedavisi, hastanın durumuna ve depresyonun türüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Zira depresyonun türü bulunmakta ve her birinin nüksetme sebebi farklı olmaktadır. Bu nedenle depresyon belirtileri taşıyan kişilerin profesyonel destek alması, iyi bir tedavi sürecinin başlatılabilmesi için oldukça önemlidir.

Depresyon rahatsızlığı olan ya da bu rahatsızlığa sahip olduğunu düşünen kişiler, alanında uzman Psikolog Doğan Tura aracılığıyla destek alarak günlük hayatlarında depresyona bağlı olarak yaşadıkları sorunların üstesinden gelebilmektedir.

Depresyonun Belirtileri Nelerdir?

Depresyonda olduğunu düşünen kişiler, ilk olarak depresyon belirtileri konusu üzerine araştırma yapmaktadır. Bu noktada bilinmesi gerekir ki depresyonun birden fazla türü bulunmakta ve belirtilerin ne olduğu depresyonun türüne bağlı olarak değişebilmektedir. Genel depresyon belirtileri şu şekildedir:

  • Ruhsal yorgunluk ve bunalım hali
  • Uyku problemleri
  • Ani sinirlenme
  • Diyet ile ilgili olmayan kilo kaybı ya da artışı
  • Kişinin çevresine artık ilgi duymaması
  • Sürekli duygu değişimleri
  • Karamsarlık
  • Mutlu olmakta zorluk çekme veya mutluluğun kısa sürmesi
  • Kişinin kendini sürekli suçlu hissetmesi
  • Yaşama isteğinin azalması

Bu ve bu gibi depresif belirtilerden birkaçına sahip olan kişiler, kendilerine doğru teşhisin konabilmesi ve bu doğrultuda tedavi desteğini alabilmesi için mutlaka psikologlara başvurmalıdır. Aksi halde kişiler günlük hayatlarına devam edemez hale gelebilir ve daha şiddetli psikolojik sorunlar ile karşı karşıya kalabilir.

Depresyon Tanısı Nasıl Konur?

Depresyon tanısının konabilmesi için genellikle hastaların öyküsü dinlenmektedir. Doktor, hastanın günlük yaşamı hakkında sorular sorarak hastayı tanımakta ve depresif duygular sergileyip sergilemediği ölçebilmektedir. Genellikle bu tür fiziksel muayeneler, hastalık teşhisinin konmasında yeterli gelmektedir.

Depresyon tanısı için fiziksel muayeneye ek olarak hormon ve kan testleri de yapılabilmektedir. Hastanın depresyon belirtileri göstermesini tetikleyen faktörlerin farklı bir sağlık sorunundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı bu sayede belirlenebilmektedir. Kişilerin sahip olduğu depresyon türü de belirlendikten sonra tedavi sürecine başlanabilmektedir.

Depresyon Tedavisi

İzmir depresyon tedavisi hakkında bilgi almak isteyen kişiler, daha önce de belirtildiği üzere tedavinin hastanın durumuna bağlı olarak belirlendiği ve bu nedenle tek tip bir tedavinin bulunmadığını bilmelidir. Psikolog doktorlar, kişinin sahip olduğu depresyon türünü öğrendikten sonra depresyonun şiddetine göre yapılacak tedaviye karar vermektedir. Depresyon için en yaygın tedavi yöntemi psikoterapidir. Psikoterapi, psikolog ile hasta arasında gerçekleştirilen konuşma seansları olarak da değerlendirilebilmektedir. Ayrıca doktorlar hastanın günlük hayatlarında yaşadıkları kaygı, stres ve üzüntüyü en aza indirebilmek için hafif egzersiz, sağlıklı beslenme, sosyalleşme, müzik ve resimle ilgilenme gibi önerilerde bulunabilmektedir.

Depresyon ile başa çıkmakta zorlanan hastalarda ise tüm bunlara ek olarak ilaç tedavisine başlanabilmektedir. Antidepresan özellik gösteren ilaçlar, yalnızca doktorun önermesi ile kullanılabilmekte ve belirtilen dozun üzerinde kullanılmamalıdır.

Depresyon Tedavisi Ücretleri

Depresyon tedavisi almak isteyen kişilerin en çok merak ettiği konulardan bir tanesi de depresyon tedavi ücretleridir. İzmir depresyon tedavisi ücretleri, hastaya uygulanacak tedaviye bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Zira daha önce de söz edildiği üzere birden fazla depresyon türü bulunmakta ve bu türlerin her biri için uygulanan tedaviler birbirinden farklılaşmaktadır. Doktorun önereceği tedavi ve alternatif terapiler fiyatın belirlenmesinde büyük bir rol oynamaktadır.

Eğer siz de Psikolog Doğan Tura aracılığıyla hizmet almak istiyorsanız, iletişim numaralarımızı kullanarak bizlere ulaşabilir, merak ettiğiniz konularda bilgi alabilir, teşhisin konup uygun tedavinin başlatılabilmesi için randevu kaydı oluşturabilirsiniz. 

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervoza, çok ciddi ağırlık kayıpları ile sonuçlanan, kilo alma korkusu ve vücut ölçülerinde ve şeklinde herhangi bir fazlalık olması korkusu olarak bilinen ve tedavi edilmesi gereken bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığa sahip bireyler, kilo almaktan korkarlar, fiziksel görünümlerinden memnun değildirler, bu nedenle sürekli olarak diyette kısıtlama yoluyla kendilerini değiştirmeye çalışırlar.

Hastalık en başlarda normal bir diyet süreci ile başlar, kişi hedeflediği kiloya ulaşabilmek için yeme içme alışkanlıklarında kısıtlamaya gider, sonrasında ise bu durumu takıntı haline getirir ve az porsiyonlar yerini hiç yemek yememeye bırakır. Bu kişiler bununla da yetinmezler ve yoğun fiziksel aktivitelere başvurarak almış oldukları düşük miktardaki kalorileri de yakarlar. Bu durum sonucunda kişi kilo verse de takıntı haline getirdiği kilosundan dolayı hiçbir zaman fiziksel özelliklerinden memnun olmaz ve bu durumu alışkanlık haline getirerek sağlıksız bir beslenme alışkanlığı kazanır. Anoreksiya Nervoza Tedavisi için İzmir psikolog ile iletişime geçebilirsiniz.

Anoreksiya Nervoza Nedenleri

Anoreksiya nervoza nedenleri, çok net bir şekilde bilinmemektedir. Bununla birlikte genetik faktörlerin bu rahatsızlıkta büyük rol oynadığı düşünülmektedir. Genetik faktörlerin yüzde 28 ile 74 arasında bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte güzellik algılarının dayatıldığı toplumlarda, bu algıya uyabilmek için pek çok kişinin diyete başvurduğu ve sonrasında bu durumu takıntı haline getirdiği görülmektedir. Anoreksiya nervozanın kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla çok fazladır. Bu da kadınlık duygularının da hastalıkta etkili olabileceğini düşündürmektedir. Bu rahatsızlığın görülmesindeki bir diğer etken de kişinin içinde bulunduğu duygu durumudur. Kimi bireyler stres ya da üzüntüye bağlı olarak yeme alışkanlıklarında değişikliğe gitmekte ve bu durum saplantı haline gelerek anoreksiya nervozaya dönüşmektedir.

Anoreksiya Nervoza Belirtileri

Anoreksiya nervozanın bilinen pek çok belirtisi bulunmaktadır. Fakat kesin tanının konulması için fiziksel belirtilerin görülmesi gerekmektedir. Anoreksiya nervoza belirtileri kısaca şu şekildedir:

  • En belirgin belirti, aşırı kilo kayıplarıdır.
  • Beslenmede oluşan bozukluklar nedeni ile kan değerleri de değişir, kan şekerinde düşme görülür.
  • Bu rahatsızlığa sahip bireyler, sürekli olarak kilo ile ilgili sohbet konuları açarlar, aşırı zayıf olmalarına rağmen kilolu olduklarını iddia ederler.
  • Sürekli olarak kalori hesabı yapılır, yemek yerken suçluluk duygusu hissedilir, yemekten hemen sonra tartılır ve bu durum her yemekte tekrarlanır.
  • Kadınlarda vücutta meydana gelen pek çok değişiklikten dolayı regl döngüsünde de gecikmeler meydana gelir.
  • Bu kişiler yemekten olduğunca kaçarak öğünlerini ertelerler, vakitlerinin büyük çoğunluğunu ayna karşısında geçirirler ve kendilerini çirkin hissettikleri için sürekli olarak kendilerinde değişikliğe gitmek için çabalarlar.
  • Bu kişiler, çevreden gelen eleştiriler dolayısı ile anoreksik olmadıklarını ispatlamak için mutfakta uzun zaman geçirirler, sürekli yemek pişirerek herhangi bir takıntılarının olmadığını iddia ederler.

Anoreksiya Nervoza Tedavisi

Anoreksiya nervoza tedavisi için en önemli aşama kişinin bu problemi kabullenmesidir. Aksi halde verilen tedavilerden istenilen sonuçlar alınmayacağı gibi problemin tekrarlama olasılığı da artar. Kişi bu rahatsızlığı kabullenir ve tedavi için de kararlı olursa, yine aynı şekilde çevresinden de destek alırsa tedavi süreci çok daha kolay bir hal alır.

İzmir ilinde hizmet veren Psikolog Doğan Tura, İzmir anoreksiya nervoza tedavisi de dahil olmak üzere pek çok psikolojik problemin çözümü için danışanlarına destek olmaktadır. Anoreksiya nervozada genellikle tıbbi beslenme tedavisiyle birlikte psikofarmakolojik tedavi ve terapi seansları uygulanır. Danışanların yapılan tüm önerilere uyması halinde ve çevrenin de bu aşamalarda hastanın yanında olması halinde, tedavi kısa süre içerisinde çok iyi sonuçlar vermektedir ve bu hastalıktan tamamen kurtulmak da mümkün olmaktadır. Bu psikolog, hem çocuklara hem de yetişkinlere bu süreçte yaşlarına uygun tedavileri uygulamaktadır.

Bipolar Bozukluğu

Bipolar bozukluğu, manik depresif bozukluk olarak da bilinen bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık kişilerin mutluluğu da hüznü de en uç noktalarda yaşamasına sebebiyet vermektedir. Manik ve depresif olmak üzere iki evreye sahip olan bipolar bozukluk, mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ergen, yetişkin ve aile terapileri alanında çalışmalar yapan uzman Psikolog Doğan Tura, kişilerde görülebilen bipolar bozukluk ile ilgili tedaviler uygulayarak bu hastalığın günlük yaşama olan olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konusunda hastalara büyük bir destek sunmaktadır. Bu psikolojik rahatsızlık ile ilgili en çok merak edilen konular, aşağıdaki başlıklarda açıklanmaktadır.

Bipolar Bozukluk Nedir?

Bipolar bozukluk, daha önce de tanımlandığı gibi insanların tüm duyguları en uç noktalarda yaşamasıdır. Mutlu olan kişi o an kendisini dünyanın en mutlu insanı gibi hissederken, üzgün olduğu zamanlarda yaşama isteğini bile yitirebilmektedir. Bu kişiler, yılda birkaç defa bipolar atakları geçirebilmektedir.

Bipolar bozukluğun iki evresi bulunmaktadır. Bunlar mani ve depresif dönemlerdir. Mani döneminde kişiler oldukça mutlu ve özgüvenlidir. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü hissedebilir, para harcama eğilimi gösterebilir ve hiperaktif tavırlar sergileyebilir. Bu dönem, kişinin en mutlu olduğu dönemdir. Ancak depresif dönemde işler tam tersine dönmekte ve kişiler içine kapanmaktadır. Bipolar bozukluğun depresif dönemini yaşayan kişilerde alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, intihar girişimleri, kuşkuculuk, umutsuzluk gibi belirtiler görülmektedir.

Bipolar Bozukluk Teşhisi Nasıl Konur?

İzmir bipolar tedavisi olmak isteyen kişiler, bu hastalığın teşhisinin nasıl konduğunu öğrenmek istemektedir. Bipolar bozukluk teşhisi, genellikle kişinin çevresindeki insanların bu hastalık riski taşıyan insanda farklı ruh hallerini görmesi ve bu kişinin psikolog doktora görünmesi ile teşhis edilmektedir.

Psikolog doktor, kişinin yaşam öyküsünü ve ruh hali değişimlerini dinleyerek kişide bipolar bozukluk olup olmadığını anlayabilmektedir. Ancak belirtilerin yetersiz olması durumunda farklı testler yapılarak tanının kesinleşmesi sağlanabilmektedir.

Aile geçmişinde bipolar bozukluk olan kişilerde kalıtsal olarak bu hastalık görülebilir. Ayrıca kişinin hormon salgıları incelenerek bu hastalığı tetikleyen faktörlerin varlığı kontrol edilebilmektedir. Doktorların gerekli görmesi durumunda da MR görüntüleri çekilebilmektedir. Teşhis bu yöntemler ile konmaktadır.

Bipolar Bozukluk Neden Olur?

Manik depresif bozukluk, birden fazla sebebe bağlı olarak gerçekleşebilmektedir. Kişinin hayatında olumsuz giden durumların fazla olması, kişinin değer verdiği insanları kaybetmesi, genetik etkiler, travma, kişinin beyninde kimyasal düzensizlik olması bu sebeplerden bazılarıdır.

Bipolar bozukluk yaşayan kişiler, bu sebeplere bağlı olarak ataklar yaşayabilmektedir. Ancak bilinmesi gerekir ki, tedavi yalnızca atak esnasında yapılmamaktadır. Kişiler düzenli terapi alarak ataklar ile nasıl başa çıkabileceğini öğrenebilmekte ve bu sayede günlük yaşamlarına çok daha hızlı bir şekilde adapte olabilmektedir.

Bipolar Bozukluk Tedavisi

Bipolar bozukluk rahatsızlığı için Psikolog Doğan Tura tarafından uygulanabilecek birden fazla tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bipolar tedavisi için tercih edilebilecek yöntemler, hastanın durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilmektedir. Genel olarak tercih edilen yöntemler şunlardır;

  • İlaç tedavisi
  • Psikoterapi
  • TMS tedavisi
  • EKT tedavisi

Yukarıda belirtilen tedavi yöntemlerinden hangisinin uygulanacağı, tamamen hastanın durumu doğrultusunda belirlenmektedir. Bu noktada bilinmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi de tedavinin sürekli şekilde devam etmesi gerektiğidir.

Zira bipolar bozukluğu olan hastalar yaşadıkları atak sonrasında iyileştiklerini düşünebilmekte, psikoterapi ve ilaç tedavilerini reddedebilmektedir. Bu süreçte aile desteği oldukça önemlidir. Kişilerin İzmir psikolog ile düzenli kontrollerini yaptırması ve terapi almaya devam etmesi önerilmektedir. Aksi halde sonraki atak dönemi çok daha ağır geçerek kişilerin büyük sorunlarla karşılaşmasına sebep olabilir. 

Beden Algı Bozukluğu

Beden algı bozukluğu, son dönemlerde en çok karşılaşılan psikolojik rahatsızlıklardan bir tanesidir. Özellikle genç ve ergen bireylerde sık sık ortaya çıkan beden algı bozukluğu, fiziksel bir kusuru olsun olmasın zihinsel olarak bu durum ile aşırı meşgul olunması durumudur.

Bahsi geçen bu bozukluk olan kişiler sürekli olarak kendilerine öz eleştiri yaparlar ve kendilerini beğenmezler. Bu durum zaman geçtikçe daha çok kendisini belli ederek özgüvensiz olmaya sebep olur. Beden algı bozukluğu olan kişiler sosyal yaşamlarında aktif değildir. Kimse ile görüşmek istemez ve çoğunlukla dışarı çıkmayı reddederler.

Beden algı bozukluğu tedavi edilmediği sürece birçok problemi beraberinde getirir. Sosyal hayatında aktif olmayan kişiler, eğitim hayatında da pek çok başarısızlık durumları ile karşılaşır. Aynı zamanda iş hayatında da birçok olumsuzluk ortaya çıkar.

Beden algı bozukluğu olan kişilerin bu problemlerini çözebilmeleri için mutlaka İzmir psikolog aracılığıyla destek alması gerekir. beden algı bozukluğu tedavisi, alanında uzman kişiler tarafından kişiye özel olarak verilir. Beden algı bozukluğunda İzmir çalışma alanlarında ergen, yetişkin ve çift terapisi gibi pek çok alanda kişilere hizmet verir.  

Beden Algı Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Beden algı bozukluğu olan kişiler kendilerini çirkin olarak kabul ettikleri için fiziksel olarak kendilerini yetersiz görürler. Kendilerinde görmüş oldukları kusurlar dışarıdan bakıldığında kişinin kendisini değerlendirildiği şekilde herhangi bir kusur görülmez. Dile getirilmedikçe kusur olarak görülmeyen ve fark edilmeyen bu problemler kişinin tüm gününün bu düşünceler ile geçmesine olanak sağlar.

Kendilerinde kusur gördükleri tüm noktaları değiştirmek için pek çok efor sarf ederler. Aynı zamanda fiziksel görünümündeki beğenmediği noktalara da ayna ve özçekim aracılığı ile sürekli kontrol halindedirler. Beden algı bozukluğu olan kişilerde bulunan bir diğer belirtilerden bir tanesi de çevresinde olan kişilerden görünüşleri hakkında yorum talep ederler.

Olumsuz yorum yapıldığı anda daha çok içe kapanarak bu durumu değiştirmek için çeşitli yol izlerler. Kilolu görünümden rahatsız olan kişiler aşırı diyet ve egzersiz yapma eğilimindedir. Aynı zamanda gün içerisinde 2-3 kez tartılırlar. Cilt rengi ile oynama, tırnak yeme, kıl yolma gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Kusurlarını örttüğüne inandığı kozmetik malzemeler ve kıyafetler satın alırlar.

Beden Algı Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

İzmir beden algı bozukluğu tedavisi tamamen kişiye özel olarak geliştirilen tedavi yöntemlerinden oluşur. Beden algı bozukluğunun tedavisi için uygulanan tedavi yöntemleri şu şekildedir;

  • Psikoterapi yaklaşımcı bilişsel terapi yöntemi: Psikoterapi yaklaşımcı bilişsel tedavi yöntemleri, beden algı bozukluğu tedavisi olan kişilerde en çok uygulanan tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Anlık rahatlama sağlayan bu terapiler uzun vadede kişinin kendisini daha iyi hissetmesine olanak sağlar. Bu terapi yönteminde kişinin tepkileri ölçülür ve tedaviye ne şekilde yanıt verdiği ortaya çıkarılır. Terapilere olumlu yanıt veren kişiler ile seanslara devam edilir. İzmir beden algı bozukluğu tedavisi süresi yaklaşık olarak 12 ila 18 seanslık bir tedavi uygulaması yapılır.
  • İlaç tedavisi: beden algı bozukluğu tedavisi yapılırken uygulanan bir diğer yöntem ise ilaç tedavisidir. Uzmanlar tarafından kişinin genel tıbbi durumu, hastanın kullanmış olduğu ilaçlar var ise bunlar baz alınarak kişiye uygun ilaç dozu ayarlanır. Beden algı bozukluğunun orta derece seyrettiği durumlarda hem ilaç tedavisi hem de seans tedavisi uygulaması yapılır.

Beden algı bozukluğu ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Rahatsızlığın ileri boyutlara ilerlediği durumlarda kişilerde intihar eğilimi de ortaya çıkar. Bu gibi durumları ortadan kaldırmak ve sosyal hayata yeniden atılmak için Psikolog Doğan Tura uzmanlığından yararlanarak problemlerinizi ortadan kaldırabilirsiniz.

Foça En İyi Psikolog

Foça psikolog çalışmaları bireylerin sağlıklı düşünce yapısına sahip olarak ruhsal dengeleri korunan, duyarlı ve muhakeme yeteneği güçlü kişiler olmalarına destek olur. Ruhsal sağlık ve zihinsel sorunlara karşı bilimsel temelli terapilerle düzenleme ve iyileştirme faaliyetlerini uzmanlık alanı olarak yürütür. Psikolog Doğan Tura yönetiminde kişilere psikoloji destek çalışmaları yapılır. Psikolojik destek çalışmaları her yaş gruba yönelik programlarla uygulanır. Bireysel psikoloji destek çalışmaları, çocuk ve ergen psikolojik destek çalışmaları, aile ve çiftlere yönelik destek çalışmaları bu ana grupları oluşturur.

Kişilere yönelik programlarda yer alan yöntemler, uygulamalar ve protokoller bilimsel temele dayalı tedavi metotlarını oluşturur. Teknolojik destekli terapi uygulamaları çağımızda yaşanan teknolojik kaynaklı sorunlara etkili ve hızlı çözümler oluşturur. Bireylerin ruhsal sağlığı ve denesi korunarak toplumsal refah düzeyinin gelişmesine katkı sağlanır. Bireylerin ruhsal sağlığı çevreyle olan ilişkilerinde düzenlenmesini sağlar.

Foça Psikolog Çalışma Alanları

Foça psikolog bireylerin zihinsel ve ruhsal problemleri, davranış ve kişilik bozuklukları kişilere, çevresine ve ilişkide olduğu herkesle ilgili huzursuzluk ve zarar veren eylemleri oluşturur. Kişilerin bireysel ruh sağlığının korunması, iyileştirilmesi ve düzenlenmesi psikolojik destek çalışmalarıyla gerçekleştirilir. Bu çalışma programı öncelikle sorunlara neden olan kaynağa inilerek süreci tetikleyen unsurların tespit edilmesiyle başlanır.

Foça psikolog çalışmalarıylatespit edilen sorunlar için uygun tedavi protokolleri ve yöntemleri belirlenerek uygulanır. Klasik terapi yöntemlerine ek olarak teknolojik destekli terapi yöntemlerinden de yardım alınması süreci hızlandıran etkenleri oluşturur. Tespit edilen sorunlara yardımcı olan analiz, kişilik testleri ve ölçümlemeleri kullanılarak en doğru tespit yapılır. Kişilerde oluşan sorunlar için psikolojik çalışma alanları:

  • Öfke, stres ve kontrol sorunları
  • Obsesif kişilik ve davranış bozuklukları
  • Depresyon ve ruhsal sorunlar
  • Kaygı, endişe ve tasa halleri
  • Uyku sorunları ve uyku kalitesizliği sorunları
  • Psikosomatik ve psikotik rahatsızlıklar
  • Ergenlik dönemi problemleri, birey ve ebeveyn sorunları
  • Uyum sorunları ve bağlanamama durumları
  • Kıskançlık, aldatma ve aldatılma sorunları
  • Kognitif davranış bozuklukları

Foça Psikolog Çalışma Detayları

Foça psikolog çalışma yöntemleri ve çalışma alanları içinde yer alan problemler, davranış ve kişilik bozuklukları kapsamında uygulanan protokollerin tamamı bilimsel yöntemlere uygun olarak gerçekleştirilir. Kişilerin sorunlarının kökenlerinin araştırılması, tespit edilmesi ve terapi yöntemlerinin uygulanması psikolog seansları dahilinde gerçekleştirilir. Seans sürelerinin sayısına tespit edilen sorunlara göre psikolog tarafından karar verir. Sorunlar için uygulanan standart bir süre yoktur. Her kişinin yaşadığı sorun kişiye özel etkenlerden oluşan bir kompleks yapıya sahiptir.

Kişinin şahsına münhasır gelişen sorunlar için genelleme ve standart uygulama yapılamaz. Süreci tamamen kişilerin duygu durumlarına göre belirlenir. Kişilerin terapilere ve tedavi yöntemlerine tepkileri de farklıdır.  Sağlıklı sonuç alınabilmesi için kişilerin terapi sırasında açık, net ve doğru tepkiler ve cevaplar vermesi gerekir. Psikoterapiler sistematik terapi yöntemlerinden oluşur. Bireylerin ruhsal sağlığını korumak, ruhsal problemlerini düzenlemek, sorunlar karşısındaki bakış açılarını düzenlemek amacıyla yapılan iyileştirme çalışmalarından oluşur.

Foça Psikolog Çalışma Faydaları

Foça psikolog destek çalışmalarından yararlanmak için bireylerin mutlaka problem, sorun ve sıkıntı yaşaması gerekmiyor. Kişiler hayatlarının kalitesini artırmak, sosyal, iş ve yakın çevre ilişkilerini düzenlemek ve daha verimli olmasını sağlamak amacıyla da psikolojik destek alabilirler. Gelişen teknolojiyle sağlıklı çalışabilmek, zararlarından ve bağımlılık gibi sorunlardan etkilenmeden, hayatlarında teknolojiye yer vermek adına psikolojik destek programlarından faydalanılabilir.

Artan nüfus ve yoğunlaşan trafik sorunları, teknolojik yaşamın insan bünyesine verdiği zararlar kişilere mental yorgunluk hissi verebilir. Uzun uçuş programları, sürekli seyahat yaşantısı gibi programa dahil olanlar için de yaşanan jetlag, stres, uzun sürekli yorgunluk ve zihin dalgınlığı gibi sorunlar psikolojik destek çalışmalarıyla önlenebilmektedir.